"Özeleştirme" İdaresi Başkanlığı

İktidar partisine oy verdiğini bildiğimiz hayali bir dostla seçim öncesi yapılmış bir muhavere: Ülkenin gidişatından memnun musun

"Hayır değilim. Ekonomi çok kötü öncelikle. Eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe kadar pek çok yerde problemler var. Devlet kademesinde israf çok fazla."

Devlet kötü mü yönetiliyor

"Değil ama boşluklardan yararlanan fırsatçılar ve menfaat çeteleri var. Reis'in çevresine yuvalanmışlar ve onu yanlış yönlendiriyorlar..."

Senin benim gibi sıradan vatandaşların görebildiğini Reis göremiyor ve senin onun basiretine güvenin tam, öyle mi

"...!"

Neyse, belediyelerde durum nasıl

"Yolsuzluk, rant kavgası, adam kayırma ve rüşvet gırla gidiyor... İlçe belediye başkanlarının bazılarının milyonlarca metrekare arsası, binlerce evi olduğu ortaya çıkmış, çevre esnafını haraca bağlayan başkanlar varmış diyorlar"

Koca partide neden kimse müdahale edip düzeltmiyor

"Fark edildikleri zaman müsamaha yok, bir sonraki dönem aday gösterilmiyorlar, hatta anında istifa edenler de oluyor."

İyi de, ticaret ve ceza kanunlarına göre suç teşkil eden fiillerin karşılığı istifa değil, adli işlemlerdir. Mahkemeye sevk edileni hiç duymadık nedense...

"İşte ben de genel manada kızgın ve küskünüm onlara ve artık tavrımı belli edeceğim."

Bu seçimde muhalefete oy vereceksin o zaman

"Hayır, halkçılara oy vermeye elim hiç gitmez."

İttifak içerisindeki diğer partilerden birine oy vereceksin bu durumda

"Onlara da güvenmiyorum. Ben yine partime oy vereceğim. Ama içim acıya acıya... Sandığa sürünerek gideceğim ve ağır ağır atacağım o zarfı."

Senin kızdığını ve tavır yaptığını nasıl bilecekler o halde

"Benim bildiğimi herkes de biliyor. Özeleştiri yapacak ve kendilerini düzeltecekler inşallah..."

Sonuçlarıyla ezber bozan bir seçimi geride bıraktık. Kimselerin tahmin etmediği, gönlünden temenni olarak geçirse bile dillendirmediği sonuçlar çıktı. Hayır, seçimden önce söyleyen olsa da kimse dinlemezdi zaten.

Bir taraf biz kazandık diye seviniyor, diğeri de hayır siz kazanmadınız bize oy vermeyenler sebebiyle üste çıktınız, diyor. Aynı şeyleri söylerken bile ihtilafa düşmek yine bizim memlekete nasip oldu.

Rahmetli 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'in dediği gibi "Galibiyetin sahibi çoktur, mağlubiyetin sahibi yoktur. Yenilgi yetimdir."

Bu sebepten, özeleştiri memleketemizde pek yapılmaz, hayali dostumuzun özeleştiri beklediği adamlar muhtemelen şöyle diyecek: "Biz üzerimize düşen her şeyi yaptık. 52 noktada mitingler düzenledik, milletvekillerinin görüşme fırsatı bulamadığı bakanları vatandaşın ayağına gönderdik, bütün televizyon ve radyo yayınlarında göründük, şehirlerin her yerine dev posterlerimizi astık. Bazı tarikat ve cemaatler bize açık desteklerini kamuoyuna sundu. Millet sandığa gitmedi, yoksa rakibimiz oyunu arttırmış değil."