İsm-i A'zam hakkına, Kur'ân-ı Azimüşşan hürmetine ve Resul-ü Ekrem (ASM) şerefine ya Erhamerrâhimîn, bütün Esma-i Hüsna'nın hakkı ve şefaati için bizleri ihlâs-ı tâmmeye muvaffak eyle.Bütün cihazat ve istidatlarımızı senin daire-i marziyatında Esma-i Hüsna'na yapışıp, ebed yolunda sana müteveccih olup,
Takiyye; Arapça bir kelime olup muhaliflerin zararlarından korunmak ve onlarla iyi geçinmek için kendini gizlemek, olduğundan farklı görünmek, sakınmak, çekinmek anlamlarına gelir. (Osmanlıca-Türkçe Lügat, Yeni Asya Neşriyat)Takkiye, Şia Mezhebinde yer alan, Ehl-i Sünnet mezheplerinde doğru kabul edilmeyen
- BEDİÜZZAMAN; İHLÂSLI, MÜŞFİK, MÜSAMAHALI MANEVÎ ŞAHSİYETİN EN GÜZEL ÖRNEĞİNİ BİZZAT YAŞAYARAK VERDİ. BU HİLYENİN DE İMAN-KUR'ÂN DAVASI VE O DAVANIN BÜRHANI OLAN RİSALE-İ NUR'UN, NUR HAREKETİNİN, ŞAHS-I MANEVÎSİNE MÂL OLARAK DEVAM ETMESİ GEREKİRDİ.- BU UZUN ÖMÜRLÜ, MÜESSİR, HAYATTAR ŞAHS-I MANEVÎ PORTRESİNİN,
En yaygın ve bilinen anlamıyla "işlere ara verip dinlenme faaliyetine geçmek" olarak ifade edebileceğimiz "tatil"le ilgili elbette farklı anlayış ve yaklaşımlar vardır ve olacaktır.Tatil, kimilerine göre 'tatil merkezleri'ne gidip imkânlar ölçüsünde güzel vakit geçirmek, kimilerine göre hem sıla-i rahim
Geride kalan 40 yıllık süreçte cemaatler, sosyalleşme, müesseseleşme ve farklı alanlarda hizmetlerini çeşitlendirme süreçlerini yaşarken, ne yazık ki bilhassa ticaret ve siyaset eksenli tuzaklara düşmekten kendilerini muhafaza edemediler.12 Eylül'den sonra el altından yapılan pazarlıklarla önü açılanlar,
Rahmet ve mağfiret ayı Ramazan geldi. İyiliklerin makbul olduğu bu ayda, Ramazan'la iyileşmeye çalışalım. Alem-i İslam'ın başına açılan yaraları, ümit çiçekleriyle saralım.Ahir zamanı yaşadığımız şu günlerde, Ramazan ayı, ömrümüzü bir bahar gibi açtı. Günlerimiz, gecelerimiz nurlandı. Ramazan ruhu ile
Hz. Peygamber (asm), "Zaman öyle yaklaşır, peş peşe gelir, hızlanır ki, bir sene bir ay, bir ay bir hafta, bir hafta bir gün, bir gün bir saat, bir saat bir ateş kıvılcımı kadar olur." (Tirmizi, Zühd, 24) dediği gibi Üstad Said Nursi de zaman için şunu söylemiş: "İşte zaman, dünyayı emvac-ı zeval üstüne
Bediüzzaman Said Nursî hakkında yalan konuşmak ve iftira atmakta rekor kıran Kadir Mısıroğlu, vaktiyle bizim ve başka ağabeylerin yapmış olduğu ikaz ve düzeltmeleri hiç kaale almadı ve hiçbirine kulak asmadı.Hatta, tehevvürle "Kıtıpiyoz!" diye kızıp alay etti. Dahası, kendisine yüzde yüz haklı oldukları
Aile bireylerini bir arada tutan bağlar hiç şüphesiz karşılıklı sevgi, saygı, güven ve dayanışma duygularıdır. Çocuk sosyal bir birey olmayı ailesinden ve içinde bulunduğu çevreden öğrenir.Mevzuatımıza göre ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiler çocuk kabul ediliyor. Sağlıklı bir şekilde yetişmeleri
Sağlam bir dayanak olan On Sekizinci Söz'deki şu ifade ışığında Altıncı Söz'de kaderin izlerini arayacağız."Hayrı kabul etmek, şerre merci olmak için yaratılmışsınız. Yani, fâil ve masdar değilsiniz; belki münfail ve mahalsiniz. Yalnız bir tesiriniz var. O da hayr-ı mutlaktan gelen hayrı güzel bir surette
© 2023