AYM: Taksim'de miting engellenemezengellenir!

Anayasa Mahkemesi'nin iki ayrı kararı var.

Birisinde Taksim'de mitingin engellenmesi için açılan davada, "Gerekçe tatmin edici.. Hak ihlali yok" diyor..

Diğerinde "Gerekçe yetersiz. Hak ihlali var" diyor.

Ama iki karardan birisini alıp, milletin gözüne sokanlar, "Anayasa Mahkemesi kararına rağmen, Taksim'de mitingimiz engelleniyor" diyorlar..

DİSK öyle diyor.. Tabipler Birliği öyle diyor. TMMOB öyle diyor.

Barolar öyle diyor..

Anlı şanlı hukuk profesörleri öyle diyor.

Televizyonlara çıkan gazeteciler öyle diyor, moderatörler böyle diyor..

CHP öyle diyor..

Hatta muhafazakar kesime hitap eden partilerden bazılarının genel başkanları da öyle diyor..

CHP'li belediye başkanları öyle diyor.

Ne diyorlar

"İsçilerin Taksim'de bayramı kutlaması, demokratik bir haktır."

Devam ediyorlar: "Anayasa Mahkemesi, Taksim'de gösteri yapılmasının anayasal bir hak olduğuna karar verdi."

Ben de tüm bunlara diyorum ki, "Dürüst olun. Yalan söylemeyin. Saf insanlarımızı aldatmayın."

Yeni bir tartışma konumuz oldu ama..

Öyle uzatılacak cinsten bir şey de değil..

Açarsınız bunların hepsinin gerekçe gösterdiği Anayasa Mahkemesi kararını..

Vurursunuz suratlarına.. Oturur kalırlar..

Haydi vuralım..

Diğer söylem sahipleri kimi mühendis, kimi doktor, kimi gazeteci, kimi siyasetçi..

İçlerinde hukuktan anlar sandığımız barolardan, İstanbul Barosu'nun açıklamasına bakalım..

İstanbul Barosu diyor ki:

"Anayasa Mahkemesi, 12.10.2023 gün ve 201614517 başvuru numaralı kararı ile 1 Mayıs'ın Taksim Meydanı'nda kutlanmasının engellenmesi nedeniyle gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir."

Biz de Anayasa Mahkemesi'nin 201614517 sayılı kararını açıp okuyoruz:

"Taksim Meydanı'nın idarece önceden belirlenen toplantı alanlarından biri olmadığı şeklindeki gerekçe, tercih edilen mekânda toplantı yapılmasını tamamen yasaklamak için yeterli kabul edilemez."

Yani Anayasa Mahkemesi ne diyor

"Valiliğin, Taksim'de mitinge izin vermeme konusunda gösterdiği gerekçe yeterli değil" diyor..

"Taksim'de gösteri yapmak, sizin hakkınız, söke söke alırsınız" demiyor..

Devam ediyor Anayasa Mahkemesi:

".. gerçek bir tehlikenin varlığını açıklamadan ve katılımcıların anılan yerde etkinlik yapabilmeleri için mümkün olan önlemler bulunup bulunmadığını irdelemeden tercih edilen mekânda toplanmayı yasakladığı, bu karara dayanan kolluk güçlerinin de derhâl müdahale etmesini gerektirecek makul bir sebep olmadan ve anılan hakkın kullanılabilmesine yönelik bir tolerans göstermeden gruba müdahale ettiği anlaşılmıştır."

Burda ne deniliyor

"Taksim'de miting yapılması konusunda tehlike nedir, açıklamalısınız" diyor.

"Belirtilen yerde etkinlik yapılması için alınması mümkün önlemler nedir, niye alınamamaktadır, bir izah edin" diyor..

Yoksa, Anayasa Mahkemesi'nin "Taksim işçilerin etkinlik yapmasına her halükarda açık olmalıdır. Bu hak engellenemez." diye bir kararı yok..

Çeşitli vesilelerle hatırlattığım bir fıkra var..

Sözde bilim adamı, (Bunun bir fıkra olduğunu, hayvanlara işkence olması hususunu gözardı ediyorum) sineklerin işitme organlarını araştırıyor..

Bunu deneylemek üzere..

Bir sineği laboratuvara alıyor ve ayaklarından birisini koparıyor..

Sineğe "Uç bakalım" deyip, bırakıyor. Sinek uçuyor.

Sözde bilim adamı, sineği yakalıyor ve ikinci ayağını da koparıyor.

Yine sineğe "Uç bakalım" deyip, bırakıyor.

Sinek yine uçuyor.

Ayakların koparılmasından sonra deney, sineğin kanadına geliyor.

Sözde bilim adamı, sineğin kanadını koparıyor ve "Uç bakalım" deyip serbest bırakıyor.

Sinek uçamıyor..

Sözde bilim adamı, "Tamam" diyor..

"Buldum.." diye devam ediyor.

Ve raporunu yazıyor: "Sineğin kanadını koparınca, kulakları duymuyor."

Bunlardaki bilimsel kafa(!), işte bu..

Anayasa Mahkemesi,