FARA: "Ellerini görebileceğim bir yere koy ve yanlış bir hareket yapma!"

Gürcistan Parlamentosu, 'yabancı etkinin şeffaflığı'nı öngören yasa tasarısını hafta başında onayladı.

Tasarı, gelirinin yüzde 20'sinden fazlasını yurtdışından alan tüm kuruluşların 'yabancı bir gücün çıkarlarını gözeten organizasyon yabancı etki ajanı' olarak kayıt yaptırmasını ve faaliyetlerini denetlenebilir kayıtlara geçirmesini öngörüyor.

Tasarı bu kuruluşları yasaklamıyor veya cezalandırmıyor, sadece bildirimde bulunmalarını ve Adalet Bakanlığınca kontrol edilmelerini sağlıyor.

Tasarıya tepki gösteren muhalefetin 'AB bayrakları' ile yaptığı gösteriler şimdilik işe yaramamış görünüyor.

Tasarı şimdi, daha önce 'veto edeceğim' diyen cumhurbaşkanının önünde.

Veto etse de parlamentoda yeniden kabul edilmesi halinde onaylamak zorunda.

Muhalifler tasarıyı 'Rus yasası' diye niteliyor, ancak tasarıdaki 'şeffaflık' Rusya'yı da kapsıyor.

Muhalifler, tasarının yasalaşmasının demokratik özgürlükleri ve AB sürecini tehdit edeceğini savunuyor.

Ne tesadüf ki AB ve ABD yetkilileri de aynı fikirde!

İktidardaki 'Gürcü Hayali Partisi' ise tasarının ABD'deki 1938 tarihli 'Yabancı AjanlarTemsilciler Kayıt Yasası FARA'yı model aldığını açıkladı.

FARA, Almanya kaynaklı Nazi propagandasını önlemek üzere çıkarıldı; yabancı devletler, politik gruplar veya kişiler lehine ABD'de faaliyet yapılmasını yasaklamıyor, ancak Adalet Bakanlığı nezdinde 'bu işi yapacağız' diye kayıt yaptırmalarını, yönetim organizasyonlarını, faaliyetlerini ve para kaynaklarını açıkça bildirmelerini zorunlu kılıyor.

Kurumlar, kişiler 'dış mihraklı' olarak etiketleniyor.

Bakanlık da bu bilgileri kamuya açıklıyor.

Böylece Amerikan halkı da 'kimin kime çalıştığını' biliyor.

Örneğin bir hayırsever iş insanının, bir aktivistin, bir bilim insanının 'dış mihraklı' olup olmadığını görebiliyor.

Ya da yabancı fonla kurulmuş 'bağımsız gazetecilik' sitelerinin, dünya barışı veya çevre koruma örgütlerinin haber ve eylemlerini o 'etiket' ile değerlendiriyorlar.

Demokratik özgürlükler konusuna gelince; ABD de FARA'yı Nazi etkisi döneminde ve sonrasında zaman zaman 'kovuşturma ve cezalandırma' ağırlıklı kullandı.

Dış tehditlerin azaldığı dönemlerde de 'demokratikleştirdi'...

Ama en demokratik haliyle bile, yönetimi ve para kaynağı ülke dışında olan tüm sivil örgütler, medya vb FARA kapsamına alınır.

Yardım ve eğitim örgütleri, yabancı yayın kuruluşlarının ABD'deki temsilcileri veya uluslararası yayın yapan kanalları vb...