Atasözleri ve deyimlerimizde engelliler-4

Görenedir görene, köre nedir köre ne: Her şey görebilen kimse için anlamlıdır. Göremeyen için hiçbir şey anlam taşımaz. Pazar körsüz kalmaz: Kötü, işe yaramaz nesnelerin, bunlardan anlamayan isteklileri olur. Bitli baklanın kör alıcısı olur, atasözünde de aynı açıklama yapılmaktadır. Sağır duymaz uydurur: Sağır, yanında konuşulan şeyleri işitmez ama konuşanların durumuna bakarak ve anladığını sanarak bir şeyler yakıştırıp söyler.

Kör tuttuğunu, topal yakaladığını...

Tuz ekmek hakkını bilmeyen kör olur: İyiliğini gördüğü, ekmeğini yediği kimseye karşı saygısızlık ve hainlik eden kişiyi Allah cezalandırır. Kel ölür sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur: Önce değersiz bulunan, beğenilmeyen bir kimse, küçük bir şey veya bir fırsat elimizden çıkıp yok olunca, birden kıymet kazanır. Kör Allah'a nasıl bakarsa Allah da köre öyle bakar: Kişi efendisine karşı nankörlük ederse efendisi de onu korumaz. Kör topal gitmek: Yarım yamalak, iyi kötü idare edecek şekilde... Kör tuttuğunu, topal yakaladığını: Herkesin birilerini dolandırmaya çalıştığını ve bunu yaparken de kime güçleri yetiyorsa onunla uğraştıklarını anlatır.

strong class"read-more-detail"Haberin Devamı

Gönülsüz ilişkiden sakat çocuk doğar

ayaklı, deliden deli: Kör olan anadan, babadan doğan çocuk kör olmaz. Topalın çocuğu da sağlam bacaklı olur. Ama delinin çocuğu deli doğar. Köre elvandan (renkten) bahsolunmaz: Bir şeyin niteliği üzerine hiç bilgisi bulunmayan kişiye o şeyin sözü edilmez. 'Bu işte bir sakatlık var', 'Gönülsüz ilişkiden sakat çocuk doğar', 'Kör çobanın sürüsünün sonu uçurumdur', 'Kör gözde yaş, molla evinde aş...', 'Kör kuşun yuvasını Allah yapar', 'Kör sadece ağzının yolunu bilir', 'Sağır duymaz yakıştırır, kör görmez kakıştırır', 'Deli kız düğün etmiş, kendi baş sedire geçmiş', 'Deli kızın çeyizi gibi!', 'Deli saraylı gibi!', 'Deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış', 'Deliye her gün bayram!', 'Deliye taş atma, başını yarar', 'Demir ıslanmaz, deli uslanmaz' ve daha birçoğunu sıralayabiliriz.

Atasözleri ve deyimler ön yargıları pekiştiriyor

strong class"read-more-detail"Haberin Devamı

Dünya üzerindeki birçok topluluğun dinsel-inançsal sisteminde sakatengelli ya da bir uzvu noksan hayvan kurban edilmez. Özellikle bazı topluluklarda topalın nazarı değer derler. Ondan ve diğer engeli olanlardan hamile kadınların uzak durması, onlara bakmaması öğütlenir. Bu liste uzatılabilir. Sözlü kültürün, yaşamın tüm bakış ve uygulamalarına damga vurması sadece deyim ve atasözleriyle olmaz. Bu bakış ve uygulamalar topluluktan topluluğa değişir. Engellilere yönelik toplumda önyargılarla çevrili, kalıplaşmış ve ayrımcı yaklaşımlar olduğu için atasözleri ve deyimlere de bu olumsuz görüşlerin yansıdığı bir gerçektir. Engellilerin içinde yaşadıkları sosyokültürel çevre, toplumla bütünleşmelerini ve günlük hayatlarını devam ettirmelerini önemli derecede etkilemektedir. Engellilerle ilgili kalıplaşmış önyargılar, toplumla bütünleşmelerinde büyük bir engel teşkil etmekte ve bu kalıplaşmış önyargıla

TDK ÖTEKİLEŞTİRİCİ ATASÖZLERİ VE DEYİMLERİ AYIKLAMALI

Toplumsal bütünleşmeyi sağlayabilmek amacıyla Türk Dil Kurumu (TDK) ivedilikle atasözleri, deyimleri ve kavramları yeniden inceleme yaparak gözden geçirmeli ve engellileri aşağılayan, küçük düşüren, rencide eden, kötü huylu, ahlaksız, hiçbir işe yaramayan, asalak gibi yaşayan, kalitesiz, değersiz ve benzeri gibi gösteren, ayrımcı ve ötekileştirici kelimelerden ve anlatımlardan arındırmalıdır. Bunu yapmak, toplumda yerleşmiş bir düşünceyi, algıyı ve bakış açısını değiştirmek elbette kolay olmayacaktır. Bu değişimi sağlamak bir hayli zaman da alacaktır. Ancak ne kadar zor olsa da 21. yüzyılın dünyasında ve ülkesinde artık toplumun belli bir kesimini ötekileştiren, ayrımcı bir yaklaşım gösteren kelimeleri, gerek atasözlerimiz ile deyimlerimizden gerekse de günlük hayatımızdaki konuşmalarımızdan kaldırmamız gerekmektedi