
Her fırsatta kurtuluşu kentlerden kaçıp canını yeşillikler arasına atan arkadaşım Yusuf Gezgör'ün yıllar önce gönderdiği ağaçlarla ilgili bir mektubu geçti elime. Gezgör'ün yazdıklarını okurken iklimlerin özelliğini yitirdiği şu son günlerde bedenimi okşayıcı serinlikler sardı. Oysa öyle bir sıcaklık
Beşiktaş'ın durumu gerçekten trajik! Son 2 sezona damga vuran birçok olayın etkisi artarak devam ediyor. Başkan da hoca da değişse futbolda değişen bir şey olmuyor. "Şampiyonluğa oynayacağız" diye takım kuracağını söyleyen yönetim, Gedson gibi önemli bir ismin satışına onay verebiliyor. Beşiktaş ne savunma
Vay be! Ne teknik adammış bu Beşiktaş'ın yeni Norveç'lisi. 1100 motorlu halk arabasının direksiyonuna oturdu, Formula 1 aracını sollayıp geçti: Beşiktaş: 4 - Athletic Bilbao: 1. Sahi Serdal Adalı, nereden buldun sen bu büyücüyü Olur mu yahu böyle bir şey Önüne gelene yenilen Beşiktaş, Avrupa'nın yenilgisiz
Ülke afetten afete sürükleniyor; bir karabasan gibi hatta ta kendisi yaşadıklarımız. İktidar felç, bilimsel anlamda ne "tehlike" algısı var ne de "risk yönetimi" yetisi. DİB yangın duasına çıkarak, CB danışmanı, "Medet ya Rab", orman bakanı "Rabbim yardımcımız olsun" safsataları ile halkı aldatmakta.
Dünyada ve çevremizde, Türkiye'yi doğrudan ilgilendiren hatta devletin geleceğini şekillendirme potansiyeli taşıyan değişimler oluyor. Suriye ile başlayalım. Suriye, Türkiye'nin, Erdoğan'ın bir ara mikrofonlara da söylediği, "neredeeen nereye" nakaratını doğrularcasına, 23 yılda nereden nereye geldiğini
Bodrum'da yabancı turistler ayrılırken okudukları kitapları otel lobilerindeki kitaplıklara "armağan" ediyorlar. Aklımızda hep oy, hep sandık.Kitaplardan birine gözünüz takılıyor: "Don't Vote! Just encourages the bastard!" Yazar "Piç" demiş. Ama biz yine de, Nezaket öğretmenin oğlu Altan Abi'nin çizgisinden
ABD Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack yaptığı konuşmalarla gündemi belirlemeye çalışıyor. Önce "Cetvelle çizilen sınırlar" konusunu ileriye sürdü, şimdi de Osmanlı'daki "millet sistemi" üzerinde duruyor. Temel amacı ABD'nin çıkarlarına dayalı yeni Ortadoğu Projesi için çalışma
MEB ve ÖSYM ısrarla "adil ve bilimsel" sınavlar yaptığını iddia ediyor. Ancak bizlere ne güvenilirlik katsayılarını ne soru zorluk indekslerini ne de soruların ayırt edicilik analizlerini sunuyor. Bu temel veriler paylaşılmadığı için sınavlara ilişkin bağımsız bir denetim yapamıyoruz, dolayısıyla bir
Yahudi kasabı" namıyla maruf Adolf Eichmann 1962 yılında İsrail'in gizli servisi Mossad tarafından kaçırılıp yargılanmaya başlandığı zaman Nazilerin zulmüne uğramış bir Alman kadın yazar, Hitler'in "nihai çözüm" planını yaşama geçiren bu soykırım makinesinin ardındaki kötülüğü, altından ne çıkacağını
"Anayasamız değişmelidir. Çünkü askerler tarafından yapılmıştır. Bunun yerine, siviller tarafından yapılacak yeni bir anayasa hazırlanmalı ve yürürlüğe sokulmalıdır." Bu talep, zaman zaman, aynı gerekçeyle gündeme getirilir, iktidardaki partilerin sözcüleri tarafından... Ancak bu talepte ve özellikle
© 2025