Tasarruf diye diye

Türkiye'nin gündeminde tasarruf önlemleri var. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçen ay lüks araç kullanımı ile attığı sembolik adımı önceki gün genişletti. Kurumlara alınan gazete, memurun kullandığı servis araçları, lojman vb. giderler liste başı. İptal edilen lüks otel kullanımı, yurtdışı geziler de kenar süsleme. Gelgelim, Cumhuriyet gazetesinin 1. sayfa manşetinden dikkat çektiği gibi "5'li çete"nin (muhalefetin ifadesiyle) ballı kamu ihalelerindeki garanti ödemelere değinilmedi, vergi borcu silinen yandaş holdinglere de "Geriye dönük borcunuzu ödeyin" denmedi. Örtülü ödenek aynen devam. Ülkeyi yeniden ayağa kaldıracak, "Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi" planı ise ufukta bile gözükmüyor. Azılı bir emekçi-emekli karşıtı Mehmet Şimşek, biliyor ki garibanın sırtına binerse kimsenin sesi çıkmıyor ülkede. Üstelik çoğu kabine arkadaşı milyar dolarlık yatırımları olanlardan vergi almaya kalkarsa "yüksek" tepelerden, "Mehmet Bey dur" uyarısı alabilir ayrıca emperyalist suflör IMF'nin önlem paketinde halkı adeta limon gibi sıkma taktikleri var. O yüzden bu kemer sıkma işi göstermeliktir, halkın cebindeki paraya göz dikmektir.

Yeniden tasarruf önlemlerine dönersek iktidarın bu adımına CHP, yerel yönetimler genelgesi ile karşılık verdi. Özgür Özel'in kontrolünde hazırlanan tasarruf genelgesi, Mehmet Şimşek'in genelgesine göre daha rasyonel. Elbette uygulanması şartı ile. Hatta CHP lideri, poker terimi ile "sür" diyen Şimşek'e rest çekip "Bundan sonraki kurultaylarda (kongrelerde) delegelerin beş yıldızlı otellerdeki günlük 200 dolarlık oda faturalarını ödeyenin gözünün yaşına bakmam" derse hamle üstünlüğünü alır. Çünkü yandaş basın, AKP'nin defolarını örtme adına 31 Mart'ta koltuğa oturan tüm CHP'li belediye başkanlarını yakın takibe alacak, o yüzden ana muhalefet sıfır hata ile yürümeli, örnek olmalı.

DİYABETLİ ÇOCUKLAR UNUTULDU!

İlaç bağımlısı olarak bilinen tip 1 diyabet hastaları ömürleri boyunca insülin gereksinimlerini dışarıdan takviye ile karşılamak zorundalar. Erken yaşta ortaya çıkıyor ve bebekliklerinden itibaren günde sekiz kez parmak uçları iğne ile delinip şekerleri ölçülüyor. Düşünsenize 3-4 yaşlarındaki bir çocuğun insülin iğnesini gördüğündeki ruh halini; üstelik uykusundan uyandırılıp defalarca! Oysa basit bir sensör, iğne ve dolayısıyla acıyı ortadan kaldırıyor. Ancak biraz maliyetli. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 seçimleri öncesi konuyu masaya yatırdıklarını söylemişti, gelişme olmadı.

Bir kararnameye bakıyor bu işler. Keşke geçenlerde sığınmacılara yönelik ücretsiz sağlık hizmeti ve sadece Filistinlilere yönelik bedelsiz organ ve uzuv nakliyle ilgili kararnameyi imzalarken diyabet 1'li evlatlarımızı da anımsasaymış!