Sinan Ateş cinayeti, Hrant suikastı

Sinan Ateş cinayetini nedense Hrant Dink suikastına benzetiyorum. Yakalanan tetikçilere Türk bayraklı pozlar verdirtip "Hrant'ı milliyetçiler öldürdü" propagandası yaptılar. Fakat sonra, Hrant suikastını FETÖ'nün istihbaratçı polislerinin planladığı ortaya çıktı. Devleti dizayn edebilmek için yıllarca bu suikast üzerinde tepindiler.

Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili oluşturulan havaya bakıyorum; benzer bir yöntem kullanılıyor. Algı oluşturmak için gerekli her ayrıntı düşünülmüş. Bu kez doğrudan MHP hedef gösteriliyor. Tetikçilerin MHP'yle olan bağlarına, ilişkilerine dikkat çekiliyor. Her gün ayrı bir görüntü, bilgi servisiyle cinayetin arkasında MHP'nin olduğuna dair algı pekiştirilmeye çalışılıyor.

Ve nedense izler hep MHP'ye çıkıyor! Usta gazeteci ve yorumcular, katillerin kendilerine çok güvendikleri için geride iz bıraktıklarını savunuyor! Ama nedense o izlerin MHP'yi işaret etmesi için kasıtlı bırakıldığını düşünemiyor bu usta polisiye yazarlarımız.

MHP'ye bakıyorum içinden birçok parti çıkarmış. Yönetimi beğenmeyen ayrılmış. İYİ Parti böyle bir hikayenin sonucu. Yüzlerce partili kadro, ülkücü sima Meral Akşener'le birlikte MHP'den ayrılmadı mı

Daha öncesinde Büyük Birlik Partisi var, yine MHP'den yolları ayrılanların kurduğu bir parti.

Küçüklü büyüklü grupların MHP'yle yollarını ayırıp başka partilere geçmesi de bir yana.

MHP yönetiminin kendisiyle yollarını ayıran isimleri vurma gibi bir alışkanlığı, tarzı yok.

Fakat muhalif medya, haber ve yayınlarıyla, yazar ve yorumcu kadrosuyla ısrarla Sinan Ateş'i MHP'nin öldürdüğünü ima edip Devlet Bahçeli'yi hedef gösteriyor. Burada hedef MHP gibi gözükse de aslında MHP'nin devlette tuttuğu yer. Sinan Ateş cinayeti de MHP'den çok devlete yönelik bir operasyon gibi duruyor.