2. Mehmet Operası

İmparatorluklar çağının güçlü devletleri daima ötekilerin ilgisini çekmiştir. Avrupa'da Osmanlı modasının hakim olduğu zamanlar olmuştur. Avrupalı müzisyenler de bu ilgiden ari değildir. Nitekim İtalya Doğu Akdeniz'de ikbalini sarsan kuvveti merak etmiş, ünlü bestecileri Gioachino Rossini bu merakı saygı derecesinde ifade etmiştir.

1814 yılında galası yapılan İtalya'da Bir Türk adlı opera Rossini eseridir. Tek eserle yetinmeyen Rossini, Türkleri konu olan ikinci bir operaya daha imza atmıştır: 2. Mehmet Operası...

Türk kültürünün Avrupa sanatı üzerine her dönemde etkileri olmuştur. Özellikle, 18. Yüzyıl Avrupa'sında Türklerin saray ve günlük hayatına dair ilgi doruk noktasına ulaşır.

Handel'in 1724 tarihli Timur Operası, Yıldırım Beyazıt'a karşı savaşan Timur'un, Osmanlı Padişahı'nın kızına karşı olan çaresiz aşkını ele alır.

Vivaldi'nin Beyazıt Operası, Mozart'ın Zaide ve Saraydan Kız Kaçırma operası ile Bizet'in Cemile'sinde Avrupalı müzisyenlerin ilham kaynağı Türkler olmuştur.

Bu sezon İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenen 2. Mehmet Operası da kuşatma sırasında Venedikli Eğriboz valisi Erisso'nun kızı Anna ile Fatih'in kendi kimliğini gizleyerek başladığı bir aşk hikayesini ele alıyor.

Tabi bu farazi bir aşk hikayesidir ki Rossini'nin hayal gücüne dayanır.

İstanbul Devlet Operası'nda İtalyanca olarak sahnelenen eserin rejisörlüğü yine bir İtalyan'a, Renato Bonajuto'ya emanet edilmiş. Oskestra şefliğini ise Alessandro De Marchi ile Zdravko Lazarov dönüşümlü yapıyor.

Neyse ki teknik ekip ve oyuncular bizden... Anna karakterindeki Gülbin Günay'ın performansı baştan sona etkileyici. 2. Mehmet rolünde Doğukan Özkan kostümüyle, duruşuyla sahneyi dolduruyor. Zeki Sarayoğlu'nun kale surlarına ve burçlara modern bir yorum kattığı sade fakat işlevsel dekoru beğendim. Fonda karabulutlarla kaplı gökyüzü bir ressam titizliğinde elle çizilmiş. Ahmet Defne'nin elinden çıkan Işık tasarımı fevkaladeydi. Aynı şekilde Gizem Betil de kostüm tasarımında iyi iş çıkarmış. Eseri seslendiren Paolo Villa yönetimindeki koronun başarısı da takdire şayan...

Operada bir gösteri sahneye koymak kolay iş değil. İtalyan devlet televizyonu RAİ'nin haber bültenlerinde kendine geniş yer bulan eserin orkestrası 75 kişiden oluşuyor. İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin 95 kişilik korosu sahnede. Sırf kostümler için 3 bin metre kumaş kullanılmış. Sahne arkasında ise 230 kişinin emeği var.

İçinde Fatih Sultan Mehmet olduğu için özellikle merak edip gittiğim eserde besteci Rossini merhametli bir Sultan Mehmet portresi çizmiş. Hem de aşık olduğu Anna'ya Osmanlı'nın mührünü teslim edecek kadar! Ancak (2. Mehmet sefere çıktığı bir sırada) Anna'nın ilk işi (teslim aldığı o mühürle) esir tutulan babasını serbest bırakmak olur. Anna'nın bu ihaneti yine de cezalandırılmaz. Ne var ki İtalyan besteci (Rossini) burada İtalyanların gururunu okşayacak şekilde Anna'yı Osmanlı sarayında bırakmaz; 2. Mehmet'in onca şefkatine rağmen, Anna'nın farklı din ve milliyeti bahane ederek 2. Mehmet'in yanında kalmayı, onunla izdivaçta bulunmayı reddeder.