Serdar Turgut

Haberturk

Feminizm bence 12. yüzyılda Bayan Heloise ile başladı

Modern kadına özellikle kendi benliğine, vücuduna sahip çıkmak ve cinsel konularda dönemine göre cesur diye nitelendirilen ama daha sonra norm haline gelen tavsiyeler veren Cosmopolitan dergisinin yayın yönetmeni Helen Gurley Bown'ın yazdığı 'Sex and the Single Girl ' kitabı 1962 yılında piyasaya çıkınca ortalık tam anlamıyla yerinden oynadı. Çünkü

O 10 dakikadan yola çıkarak

Wittgenstein'ı okumaya mecbur kaldığımdan bugün üzerinde çok tartışılmış, hakkında birçok yazı, kitap yazılmış olan topu topu 10 dakika kadar süren bir toplantı hakkında yazacağım. O konuya girmeden önce Wittgenstein okumalarımdan edindiğim birkaç düşünceyi aktarmam lazım sizlere. 8 ayı aşkın zamandır bu köşede birçok önemli insanın teorik düşünce

Mizah yazarının felsefe okuması

Sekiz ay kadar önce içimdeki çifte kişiliğimin mizahçı tarafının uzun yıllardır baskı altında tutmakta olduğu teorik düşünmeyi seven ciddi yanımı sonunda serbest bırakmaya karar verdiğinde, beynimi yıllardır özlemiş olduğu işi yapmaya, okuyup araştırmaya saldım. Umarım bu yeni düzenin sonuçları olarak önünüze gelen yazılar okuyanları da mutlu ediyo

Vücudumuzun Yakın Geçmiş Tarihi-2 (Şişman Güzeldir Hareketi)

İşin bu noktaya geleceğini görememiştim ama 'Vücudumuzun Yakın Geçmiş Tarihi' başlığıyla iki yazılık bir mini diziye dönüşen bu konuya ben aslında çok daha basit bir amaçla girişmiştim. Kadın sumo güreşçileri olduğunu öğrenince sumo güreşçisi olan kadınların hayatlarını ve başarılı güzel hayatların ancak ince olmak veya formda olmakla tanımlandığı

Vücudumuzun yakın geçmiş tarihi-1 (Formda olmak ideolojisi)

Salgın günlerinde evlerimize kapandığımızda birçok insan kafasında idealize ettiği vücut formuna ulaşmak ve orada kalmak için evde, bahçede yaratabildiği alanlarda spor yapmaya başladı. Günümüzün her şeyi paylaşmak adetine uygun olarak bu tür hayat tarzları da sosyal medyadan paylaşıldığı için bunları gördük ve biliyoruz. Global düzeyde toplumların

Kamuoyuna rağmen sanat

Uzunca bir zamandır bu köşede görsel sanatlarda, müzikte, yazıda yeniyi deneyen, devrimler yapmaya girişen, daima çok çalışmaları gerekse de, çoğu da deha tanımı içine sokabilecek 'yaratıcılar' üzerine yazmaya çalışıyorum. Hemen hepsinin hikayesinde ortak yön bu yaratma sürelerinin daima çok sancılı olduğuydu, bu sancı bir boyutuyla yaratıcının yen

Kamusal entelektüel

Belki okumuşunuzdur önceki gün bu köşede 'DÜŞÜNCE TARİHİNİ SİYASİ TAVIRLARLA ANLAMAYA ÇALIŞMAK DOĞRU MU' başlıklı bir yazı yazdım. Yazıda düşünce sistemleri tarihinde yaratıcı beyinleri, yeni düşünceleri, sanatta yenilikleri getirenleri dönemin siyasi koşullarıyla ve kendi siyasi bakışımızla değerlendirmenin doğru olmadığını yaratıcı beyinleri siya

Düşünce tarihini siyasi tavırla anlamaya çalışmak doğru mu

College de France'da profesörlüğe atandığında kendisine 'Düşünce Sistemleri Tarihi' profesörlüğü unvanını seçen Michel Foucault'a belki de çok özendiğimden ve onun çalışmalarını daima tutkuyla okumakta olduğumdan özellikle bu tür yazılara başladığım 8 aydır zaman zaman kendimi tarihteki düşünce sistemlerinin arkeolojisini yapan bir yazar olarak hay

Üzülmeyin ama sadece bilin diye yazıyorum

(Uyarı: içinde bir Handel esprisi içermektedir) Düşünce sistemleri tarihinde bir bilgi arkeolojisi yolculuğuna çıkayım diye başladığım yeni türdeki yazılarımın bende ne tür dramatik sonuçlarının olabileceğini tahmin ediyorum sanmıştım. Ancak bulamadığım bilgiye mutlaka ulaşmak takıntımın ve ulaşamıyorsam da katiyen pes edemememin ben de yaratabilec

Thomas Mann sanatı

Joyce, Proust, Virgina Woolf gibi yazarların kendi içlerine, benliklerine dönmeyi bir sanat haline getirip, kendi benliklerinden iç sesleriyle, bilinç akışlarıyla edebi şaheserleri yaratmalarından sonra büyük yazar ve düşünür Thomas Mann da hayatın zor karmaşıklığından ve kendi iç dünyasından büyük bir edebi sanat yarattı. Sanatçıların ve entelektü