Engin Ardıç

Sabah

Balyoz gibi

Kendilerini kandırmayı hep sevdiler. Başkalarını kandıramadıklarını görünce dönüp kendi uydurduklarına sımsıkı sarıldılar. Ömürleri böyle geçti. Kimisininki kısacık... Çok insan ziyan oldu gitti... Bir süre "kırlardan mı şehirlere, şehirlerden mi kırlara" safsatasıyla avundular. Amerikan gizli servisi tarafından nasıl kullanıldıklarını göremiyor, g

Postıf eneerci

Cahil ve kafasız kadıncağızları böyle kazıklıyorlar. Yalnız burçlar falan değil mesele. Olmayan bir enerji türü yarattılar: Pozitif enerji. Bunun elbette bir de negatifi olacak. Hani her şeyi "evrenden" ister gibi, bunları dağıtanlar var. Özellikle aptal görünmeye çalışarak daha da çekici olacaklarını sanan birçok genç kızımızın ağzıyla söylersek:

Dıngıl tuzağı

NFT diye bir soytarılık var, biliyorsunuz. Binlerce dolar veriyorsunuz, bir şeyin resmi ilelebet sizin oluyor. Bilgisayarda tabii. Bir siteden alıp kessen yapıştırsan hiç makbul değil, ille NFT olacak. Arsa bile satıyorlar, İstanbul'un yarısı "sanal sanal" sizin oluyor. Sokağa atacak paranız bolsa, takılınız. Özellikle, baba parası yiyen Z kuşağı t

Geldi çattı zevzeklik günleri

Şunun oğlu bunun kızı muhabbetini kastetmiyorum. "Dolar iki liraya düşecek" yazan serseriler var, onu da kastetmiyorum. "İstanbul'da kar alarmı verildi" yazanları hele hiç. Bizim konumuz "olağan zevzekler"... Çünkü zamanı geldi. Yılın son günleri başlıca iki tür zevzeklikle geçer: Bir, Milli Piyango... İki, burcunuz diyor ki... İşte başladı bile. B

Sıktı

Birbirlerini yiyorlar. Hem liderleri, hem basın amigoları. Ekremciler, Kemalciler, Meralciler... Diğer "küçüklerin" bütün bu olup bitenlerden kendilerine pay çıkarmaya çalışmaları da pek eğlenceli. Ama sıktı. Öyle bir hava yaratıyorlar ki, Kılıçdaroğlu hayatta kazanamazmış ama İmamoğlu garantiymiş... "Masada" gizli ve derinden bir çekişme, hatta dü

Rabbiyessir otobüse çıktı

Moralleri bozulmuştu... Bir ara kanatlanmışlar, sonra ayakları suya ermişti... "Yok, bu gidişle biz gene kazanamayacağız" umutsuzluğu ağır basmaya başlamıştı. Şimdi birdenbire gene umutlandılar. Işık belirmiş! Saraçhanebaşı'nda düzenlenen "mini miting" coşku verdi. Hele hükümete yuh çekilince de... Ulan, geliyor muyuz acaba İmamoğlu hapse girmeyece

Oku!

Cahil insanlar çocuklarının okumasını ama değişmemesini isterler. Çocuk büyüyecek, belki "atom mühendisi" bile olacak (böyle bir meslek yoktur!) ama anasının babasının karşısında bacak bacak üstüne atmayacak, hele sigara asla içmeyecektir. Onların sözünden çıkmayacaktır. Aslına bakarsanız çocuğun okuması da "Yaşlılığımda bana bakar" umuduyla isteni

Kaçınılmaz Recep yazısı

Bu belayı başımıza Sacha Baron Cohen adlı sanatçı sardı... "Borat" ve "Diktatör" gibi kaba çizgili güldürüleri iyi gişe yapınca, bizde de "Pespayelikte para var abi" diyenler çıktı. Recep İvedik bu yaklaşımın yerli ürünüdür. Bir "lumpen güzellemesi"... Varoş serüvenleri... Ortalığı yerli malı "güldürmeyen güldürüler" kaplayınca da ötekileri yıktı g

Neyi kutluyorsunuz

"Yılbaşında ne yapıyorsun" diye soranlara çok gülüyorum. "Kız arkadaşlarımı toplayıp çılgınca eğleneceğim" diyorum. Önce inanacak gibi oluyorlar, en çok da buna gülüyorum. Yok, her yıl aynı şeyleri yazmaktan da bıktım. Noel kutlayan ve Müslüman olduğunu iddia eden dıngıllara bunun "abes" sayılacağını, alt tarafı bir "gündönümü bayramından" ibaret

Biz de yaparız yapay

"Yapay zekâya" şiir yazdırmışlar. Bu ülkede hiç zekâsı olmadan şiir yazanlar da çoktur, onun için şaşırtıcı bulmadık. Herkes yazıyor, varsın yapay da yazsın. "OpenAl" diye bir Amerikan şirketi varmış, herkese açık bir şey geliştirmiş, ne sorarsan cevap veriyor. Hani bir tarihte Temel bilgisayara "Ne var ne yok" diye sormuş da bilgisayardan dumanlar