Engin Ardıç

Sabah

Üçüncü ligde son maçlar

Bunların gerçekten en küçük de olsa bir umutları mı var, yoksa evde oturmaktan canları mı sıkıldı Öyle ya, lumpen kahvehanesinde prafa oynayacak adamlar da değiller ki... "Hayır işleri" falan yapabilirlerdi, torun gezdirebilirlerdi, çiçek sulayabilirlerdi... Siyaseti tercih ettiler. Gene... Yoksa, o en küçük umut, "Altılı masa nasıl olsa birbirine

Şeker cenneti

Muhalif yazarların, geleceğe yönelik hiçbir şey ortaya koyamayınca, ister istemez "otuzlu yılları parlatma" çabalarını ibretle izliyoruz. Oraya dönecekler. Satacak başka malları yok ve hiç olmadı. Eh, adam kulüp yönetimine bile "Ben Atatürk'ün adayıyım" diye gelmekten gocunmuyorsa... Bunlardan birisi şeker fabrikalarını kafaya takmış. Dönüp dönüp y

Kuruluş ayarları

Tek çare cumhuriyetin "kuruluş ayarlarına" dönmekmiş. öyle diyor arkadaş... Ama cumhuriyetin kuruluş ayarları onun sandığı gibi değildir. Cumhuriyet aslında saltanatın kaldırıldığı gün kurulmuştu, 1 Kasım 1922. Bu, "adı konmamış" bir cumhuriyetti. Tam bir yıl sonra adı kondu, 29 Ekim 1923. Araştırmak isterseniz de "Teşrin-i Sani" ve "Teşrin-i Evvel

Tatil budur abi

Bizim zamanımızda rüyasını bile göremediğimiz bir yenilik: Ortaöğretimde "ara tatil"... Başladı. Dokuz gün sürecekmiş. Kasım ayında ilk ara tatil, şubatta asıl tatil, şimdi de ikinci ara tatil. Bu dokuz gün süresince çocuklar elbette rahat bırakılmayacaklar! Birtakım allameler, rehberlik adı altında çocuklara birtakım önerilerde bulunuyorlar. Amaç

Batı yakasının hangi hikâyesi

Spielberg'in filminin DVD'si çıkmış, hemen getirttim, disk ücreti artı posta ücreti derken bizim paraya çevirince fena halde acıttı. Ama izlemek şarttı. Batı Yakası'nın Hikâyesi'ne "gönül borcumuz" vardır. Hemen söyleyelim: Bu film çok iyi bir film. Kendi başına ayakta duruyor. Usta işi. Ama insan ne kadar "karşılaştırmayacağım" dese de ister istem

Haftada üç gün özgürlük!

Karl Marx insanlığın geleceğini "çalışmanın giderek ortadan kalkmasında" görüyordu... Komünizmin son hedefi buydu: Çalışma prangasını ortadan kaldırmak. Böylece insanoğlu, onu insan yapan değerlere (güzel sanatlar vb.) zaman bulacaktı. O sıralar İngiltere'de yedi yaşında çocuk işçiler, kömür madeninde kırbaçla çalıştırılırlardı... Karl Marx adına h

Çıkıntı yazı

Kadınlara seçme ve seçilme hakkının 92. yıldönümü... Bendeniz devrimlerin niçin bölük pörçük ve kademe kademe yapıldığını, yıllara yayıldığını öteden beri merak ederim. Ama sormayacaksın, sorgulamayacaksın, tartışmayacaksın. Hırbolar hemen "Atatürk düşmanı" yaftasını yapıştırırlar. İşte bir örnek: Kadınlara belediye seçimlerine katılma hakkı 1930'd

Gecenin içinden davul sesleri

Trommeln in der Nacht... Bertolt Brecht'in ilk oyunu... O bu deyimi 1918 sonunda ölü doğan Alman komünist ayaklanma girişimi için kullanmıştı ama... Biz kendi davul seslerimize bakalım. Yeri cennet olası hocam Tahir Alangu, geleneklerimiz için "resistance humaine" derdi, insani direniş... Bayramlarda tatile gidene çok kızardı. Ev ziyareti beklerdi,

Türkiye'de şaka yapmak yasaktır

"Türkiye'de tevazu gösterme, sahi zannederler" diye bir özdeyiş vardı... Şimdi artık buna, "Türkiye'de ironi yapma, sahi zannederler" şeklinde bir ek de yapabiliriz. İroni, söylemek istediğin şeyi, düşündüğünün tam tersiyle ifade etme sanatıdır. Örneğin, "Kılıçdaroğlu ne kadar doğru konuşuyor" dersem ironi yapmış olurum. Ama kaç kişi anlayacak Heme

Gömlek bize uymadı

Önce bindiriyorlar sonra indiriyorlar. Bunlarla başa çıkmak mümkün değildir. "İbret-i âlem için" birkaç can yakarsın, sonra "Osmanlı'nın yasağı üç gündür" ilkesi uyarınca geçer gider... Kaldı ki ödedikleri ceza da amansız cirolarının yanında devede kulaktır. Canlarının yandığı mandığı yoktur. Çünkü ülkemizde, enflasyon sorunu kadar "ticari ahlak" s