Barış Terkoğlu

Cumhuriyet

Cumhurbaşkanı adayı kim olmalı

"Söylediğinde değil, duyulduğunda tamamlanıyor insan." Geçenlerde çıkan Amsterdam romanında okudum (Başar Başaran, Doğan Kitap). İnsanın sözü, kendi dudaklarında mı yoksa başkasının kulaklarında mı başlıyor diye düşündüm.Her yerde açıklamasının tartışıldığı gün Ümit Özdağ'ı aradım. En çok merak edilen soruydu: Ne yapmaya çalışıyor Kimi onu iktidar

Erdoğan'ın kaybettiği Cumhurbaşkanlığı seçimi

Atatürk'ün ağzından çıktı mı Bir kaynakta yazmıyor. Ancak "cihanda sulh" çizgisiyle uyuşuyor. Haliyle, Atatürk'ün ilkelerini özetleyenler kullanıyor: Araplarla dost olun ama içişlerine karışmayın!Artık çocuklar bile farkında. Erdoğan yine bir U dönüşü yapıyor. Ağzına geleni söylediği BAE, Suudi Arabistan, İsrail hatta Suriye ile "yeniden başlayalım

Kusura bakmayın Ethem Sancak haklı!

"Dünya Savaşı'ndan sonra Fransız bir diplomat dedi ki 'Biz Almanya'yı seviyoruz. O kadar çok seviyoruz ki, iki tane Almanya olsun istiyoruz.'"Hikâyeyi anlatan CIA'nın eski şeflerinden Graham Fuller. Öykünün, son günlerin tartışmasıyla bir ilgisi var...AKP'den tasfiye edilen MKYK üyesi Ethem Sancak geçmişte Aydınlıkçıydı. Sonrası biraz karışık. Bir

Devleti mafyalaştırıp mafyayı devletleştirenler

"Kim aldırdı lan bizi. 18 kişi yol gidiyoruz diye çete mi olduk yani Üç ruhsatsız silah, üç ruhsatlı silah, iki uzun namlulu, 50 gr dalga lirika, bir tane el bombası. En fazla bir iki saate çıkarım ben. İstediğiniz kadar uğraşın."Yazan Sadık Yıldırım'dı. Biliyorum, tanımıyorsunuz. Ben de tanımıyordum. Ta ki o güne kadar. İzmir'de polis, konvoyla ge

Kurtları boğan çakallar nerede

Kurdun peşinden koşuyorlar. Önce göğsüne vuruyor yere yıkıyorlar. Kalkmadan boynuna yapışıyorlar. Nefessiz bırakıp, sonunda öldürüyorlar. "Kurt boğmak" eylemi böylece tamamlanıyor.Haberlerde "104 emekli amiral yargılanıyor" yazıyor. Yanlış, kimse farkında değil. Amirallerden ikisi, Orhun Özdemir ve Raif Naldemir hayatını kaybetti. Yaşları 52 ile 92

Arkadaş arkadaşın pelesengidir

Sorsanız, "Adnan Bey'in arkadaş grubuyuz" diyorlar. Arkadaşlar genelde sohbet ediyor. Onlar ise bambaşka işler peşinde koşuyor.Yargı, günlerdir, istinaf mahkemesinin verdiği kararı tartışıyor. Yerel mahkeme "suç örgütü" dedi, "cinsel saldırı"dan ceza verdi. Ama istinaf hâkimleri, "onlar arkadaş", "saldırı değil rıza" diyerek bozdu.Karardan sonra do

İmamoğlu'na suikast mektubu

Tertemiz bahar havası. Gök mavi, dallar yeşil, kuşlar şen. Dibini gördüğün berrak denize taşı fırlatıyorlar. Kum kalkıyor, su karışıyor, balıklar kaçıyor. Sanki her şey bulanıyor.Eminim İBB'de o mektubu ellerine alanlar çok şaşırmıştır. Sıradan bir dilekçe değil. Edirne F Tipi Cezaevi'nden geliyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na hitaben

Bütün zalim olanları sen affetsen ben affetmem

"Affetmek, menekşenin kendisini ezen topuğa bıraktığı kokusudur". Çoğunlukla Mark Twain'e atfedilen söz, ezen ile ezilen arasındaki çarpık hikâyeyi anlatıyor.Bu aslında yargı içinde bir savaş. Adnan Oktar grubuyla ilgili verilen bozma kararından söz ediyorum. Oktar'a yapılan operasyon, aslında devlet içinde bir ayrışmanın görünür haliydi. Oktar gru

'Ortadoğu'nun Soros'unu kim yedi

Gökten üç elma düşüyor. Hepsi de aynı yere... Masal bu ya, eğilip alayım diyorsun. Üçü de yerde yok!İçişleri Bakanı, "Savaşta ölen bütün çocukların sorumlusu Soros'tur" deyince aklıma geldi. İçimden "Bi Dahlan vardı, ne oldu ona" dedim. Hani kimilerinin "Ortadoğu'nun Soros'u" diye andığı Muhammed Yusuf Dahlan'dan söz ediyorum.1961'de Filistin'de, G

Bir de kâğıt uçak krizimiz varmış!

Kendine yeni dersin. Her şeyi senle başlatır, senle bitirirsin. Ancak en küçük eylemin bile geçmiş kuşakların ürünüdür.Bilmiyordum, işin ilginci bugüne kadar pek çoğumuz da bilmiyormuş. Meğer ABD ile de bir "uçak krizi"miz daha varmış. Ama öyle F-35 ya da F-16 değil, kâğıttan "uçak krizi"miz. Yeni çıkan, 20 emekli diplomatın anılarının yer aldığı,