Ölüm bu! Adı sancı,yüzü soğuk, tadı çok acı lakin emir ondan. Onun emri başlartacı. Her ölüm tabiatı gereği üzer, ağlatır insanı. Öyle ölümler vardır ki insanı sadece üzüp ağlatmakla kalmaz; sarsar ve inletir de. Aynı şehri ve iklimi paylaştığınız, aynı meclis ve mescitlerde bulunduğunuz, aynı süreçlerin içinden geçtiğiniz, davanızın ve duanızın bir olduğu aynı yağmurlarda ıslanıp, aynı şiirlerden hislendiğiniz kendileriyle kalem ve kelam birliği ettiğiniz insanların güzel atlara binerek bir anda göçüp gitmeleri insanı tarifsiz bir hicran içinde derin bir hüzün deryasına gark eder.

Kalem ve kelam erbabı yazan, çizen, soran, sorgulayan, koşan, koşturan, ilim, fikir, dava ve gönül insanlarının her biri medeniyet binamızın muhkem sütunları mesabesindedir. Bir alimi, bir muallimi, bir şairi, bir yazarı, bir sanatçıyı bozuk para gibi harcamak kolay, fakat yetiştirmek oldukça zordur.

Kendini bir medeniyetin meftunu ve mensubu hissedenler için ilim, fikir, gönül, kültür, sanat ve edebiyat insanlarının her biri o geniş albümün vazgeçilmez unsurlarıdır. O albümden eksilen her fotoğraf insanın içini sızlatır ve gözlerini yaşartır. Evet, 2 hafta evvel bu geniş albümden bir fotoğraf daha eksildi.

Dursun Ali Taşcı hocamız, ağabeyimiz dar-ı bekaya irtihal eyledi. Mekanı cennet, makamı âli, menzili mübarek olsun. Merhumu 2006 yılında Samsun AGD'de tanımıştım. O günkü tanışmamız yakın zamanda Namaz Gönüllüleri Platformu'nun kıymetli hocaları Ramazan Kayan ve Abdullah Yıldız vesilesiyle bir kaynaşmaya dönüşmüştü.

Merhumla il il, ilçe ilçe gezerek uzun süre vakit geçirmeyi çok isterdim, fakat nasibimiz bu kadarmış. Şu işe bakar mısınız iki ay önce bir mecliste önünde kaside okuduğunuz bir dostunuzun iki ay sonra ardından fatiha okuyorsunuz. Aman Allah'ım! Ölüm hayata ne kadar da yakın böyle. Dursun Ali Taşçı hocamızın kütüphanemde 2 tane kitabı var. Birini kemali keyif, ciddiyet ve hayretle okudum: ''Referansım Allah'tır'' okuyucuya gerekli mesajı vermek için bazı kitapların adı bile yeter. Bu kitapta onlardan biri. Hikaye tadında hatıralar mı desem, hatıra tadında hikayeler mi Her ikisi de caiz.

Kitap ve okuma ile ilgili benim en çok sevdiğim ve uygulamaya çalıştığım şeylerden birisi de şu: Kitaplarını edindiğim yazar dostlarıma kitaplarını okuduktan sonra imzalatmak. Annemin vefatı vesilesi ile Mersin'de bulunduğum günlerde çantamda merhumun ''Referansım Allah'tır'' kitabı vardı. Kitap o matemli günlerimde deyim yerindeyse bana ilaç gibi geldi. Kitabı bitirince dedim ki; ''İstanbul'a dönünce abimi ziyaret edip geçmiş olsun der hem de kitabını imzalatırım.''

Şair yine haklı çıktı.

''Edvar-ı hayat perde perde

Allah bilir ne var ilerde''

Yazarın kütüphanemdeki diğer kitabı da ''Elif Kuşağı'' yazdığı yazılar ve kitaplar amel defterini sevapla doldursun inşallah! Dursun Ali Taşçı hocamızın ailesi, dostları, sevenleri ve sevdikleri olarak merhumun hatıratını yad etmek üzere 4 Mayıs 2024 Cumartesi günü TYB İstanbul şubesinde biraradaydık. Dursun Ali Taşçı ve yakın tarihimizde ülkemizde iz bırakan meşhur şahsiyetler için yemek ikram edildi. Kur'an-ı Kerim hatimleri okunup arkalarından dualar edildi. Daha sonra merhum Dursun Ali Taşçı hocamız için yakınları ve dostlarının şahitliklerine geçildi.