Amerikan siyasetinin İsrail 'trajedisi'

Biden yönetimi İran'ın İsrail'e doğrudan saldırısının kontrolsüz bir savaşa dönüşmesini engellemeyi en azından şimdilik başarmış görünüyor. İran'a farklı kanallardan saldırının 'orantılı olması gerektiğini' mesajını ileten Beyaz Saray, Netanyahu hükümetine de ABD'nin İsrail'e desteğinin savunmayla sınırlı kalacağı mesajını verdi. ABD'yle birlikte İngiltere ve Ürdün'ün İran'ın İHA ve füzelerini İsrail'in hava sahasına ulaşmadan vurması sayesinde, Demir Kubbe'nin işi nispeten kolaylaştı. Buna karşın İran'ın maliyeti çok düşük silahlarla gerçekleştirdiği düşük şiddetli ve kontrollü saldırı, daha 'gerçek' bir savaşta İsrail'in işinin hiç de kolay olmayacağını gösterdi. İsrail'in savunmasının aciliyetini gündeme getiren saldırı, Temsilciler Meclisi'nde bir süredir sürüncemede kalan İsrail, Ukrayna ve Tayvan'a yardım paketini oylamaya sunulmasını sağlayacak görünüyor. Amerikan dış yardımının İsrail'e saldırı sayesinde onaylanma aşamasına gelebilmesi, Cumhuriyetçilerle Demokratları bir araya getiren meselelerin ne kadar azaldığını gösteriyor. RAFA KALDIRILAN PAKET TEKRAR GÜNDEMDEUkrayna, İsrail ve Tayvan'a 95 milyar dolarlık yardım içeren kanun daha önce Senato'dan geçmiş ancak Temsilciler Meclisi'ndeki siyasi dengeler yüzünden bir türlü gündeme alınamamıştı. Meclis Başkanı Mike Johnson, Cumhuriyetçi Parti içindeki aşırı sağ ve Trumpçı unsurların istediği şekilde sınır güvenliği ve göçmenlik meselesinde sert tedbirler alınmadığı takdirde dış yardımları gündeme almayı reddediyordu. Biden'ın bu konuda taviz vermeye razı olmasına rağmen, Trump'ın seçimlerde sürekli gündeme getirmek istediği Meksika sınırındaki mülteci krizinde yasal adım atılamıyordu. Yönetimle müzakere üzerinden çözümü reddeden Trumpçılar, Biden'ı sınır ve göçmenlikle ilgili kararnamelerini iptal ettirerek sıkıştırmaya çalışıyordu. Aşırı sağ Cumhuriyetçilerin uzlaşmaz tavırları ne göçmenlik konusunda ne de dış yardımlar konusunda bir adım atılmasını mümkün kılıyordu.Aşırı sağ Cumhuriyetçi grubun yasama sürecini kilitlemeyi başarması ve bunu da Trump'ın 'Önce Amerika' ajandası adına yaptığını savunması, Mike Johnson'ı Trump'la daha da yakınlaşmaya itti. Marjorie Taylor Greene gibi aşırı sağı temsil eden ve Trump'a yakın siyasetçilerin Johnson'ın görevden almakla tehdit ettiği Johnson, Florida'daki evine giderek görüştüğü Trump'tan dış yardımlar konusunda destek almaya çalıştı. Trump'ın 'çok iyi bir iş çıkarıyor' sözlerine mazhar olan Johnson, dış yardım paketini bu hafta sonuna kadar oylamaya sunacağını açıkladı. İran'ın saldırısı gündeme gelmeden önceki süreçte, Johnson dış yardımlar konusunda partisinin aşırı sağ kanadıyla aynı çizgide görünüyordu ancak saldırı sonrasında kendine karşı bayrak açılması riskine rağmen harekete geçti. Bunda elbette İsrail'e yakın lobinin etkisi büyük zira Washington'daki herhangi bir siyasi lider İsrail'in savunmasına destek vermemekle suçlanmak istemeyecektir. EL YÜKSELTTİKÇE KAZANAN NETANYAHUOrtadoğu'daki bölgesel mücadelede gelinen yeni aşamayı temsil eden İran'ın doğrudan saldırısı, tam bir savaş durumunda İsrail'in tek başına kendini korumakta güçlük çekeceğini gösterdi. Netanyahu İran'a karşı misillemenin kendi kararları olduğunu söylese de bunu siyaseten güçlü görünmek adına yaptığı açık. Netanyahu, Biden yönetiminin İran'a karşı savunmayı bir zafer olarak kabul etmesi ve daha geniş bir savaşa girmemesi yönündeki uyarılarını ne kadar dikkate alacak bekleyip görmek gerekecek. Uluslararası hukuka aykırı her hareketi yapan