1 Mayıs, Can Yücel, ekonomi ve anayasa..

Yunan kolonileri, Roma ve devamı niteliğindeki Batı medeniyetini ekonomik anlamda büyüten şeyin, özgür düşünce ortamının gelişimi ve yazılı kanunlar olduğu söylenir.

Üniversitelerde anlatılır, "Özgür düşünce ortamının bulunduğu Yunan kolonileri bilim adamlarını ve sanatçıları çekti, sanatçı ve bilim adamlarının bulunduğu ortama halk ilgi gösterdi ve şehirler bu alanlarda büyüyerek devletleşti. Devletleşme kanunları getirdi, kanunlar tarafından korunan devletçiklerde ticaret gelişti ve refah seviyesi artıp imparatorluklar kuruldu."

Tutarlı ve mantıklı görünüyor!..

Her tutarlı ve mantıklı tespit hakikat olmasa da, şablonu alıp Türkiye'ye yapıştırabilirsiniz..

Ki öyle de yapıyor bizim muhalifler..

"Ekonomi niye kötü biliyor musunuz Türkiye'de kanun yok da ondan Türkiye'de demokrasi yok da ondan Sermaye kanunları sever, hukukun olmadığı ülkeye para gelmez" diyorlar.

Teknik olarak yukarıdaki Batı medeniyeti izahıyla uyumlu..

Bu tezi mantıklı ve doğru bulanlara, "hadi gelin darbe anayasasını değiştirelim, sivil bir anayasa yazalım" dediğinizde işin rengi değişiyor.

Bir ülke düşünün ki, modern ve çağdaş olmak istesin ama 42 yıldır darbecilerin anayasasıyla yönetilsin..

Öyle bir topluluk düşününki, kendisini çağdaş ve aydın olarak tanımlasın ama darbe anayasasıyla yönetilmeyi de kabul etsin..

Sonra da yüzümüze baka baka, "kanun olmazsa ekonomi tabii ki kötü olur" şeklinde konuşsunlar.

Şimdi soralım..

Darbe anayasasıyla yönetilen bir ülke yurt dışından para çekebilir mi

Kanunları, darbecinin hazırladığı anayasaya uygun olan bir ülkeye yatırımcı gelir mi

Darbecileri cezaevine tıkan bir yargı ve onlarla kararlı şekilde mücadele etmeye çalışan hükümete savaş açan bir muhalefetin bulunduğu ülkede ekonomi rayına girer mi

Yatırım yapanın tehdit edildiği..

"Biz iktidara gelirsek şuna el koyacağız bunu kapatacağız, kanunları gerekirse geriye dönük olarak işleteceğiz. Mallarına el koyacağız" diyen siyasi bir zihniyetin, iktidarı hedeflediği ve taban da bulabildiği ülkede, kim fabrika kurmak ister

Yakalarına yapışıp sorun bu soruları..

Verecekleri cevap üç aşağı beş yukarı şöyle olacak:

"Ne alakası var anayasayla, kanunlarla ekonominin, fabrikaların. Bir kere Batı'da adalet ve demokrasi yok. Zaten refahı da sırtına bindikleri Afrika ve Asya ülkeleri sayesinde elde ediyorlar. Dünyanın kanını emiyor kanını bu emperyalistler"

Eee!..

Biz de bunu söylüyoruz zaten!..

Hani Batı medeniyeti hukukla büyümüş ve refaha kavuşmuştu ya

"Tuvalet terliğine oy veririz" diyecek kadar pespaye hale gelmiş bir siyasi kadrodan, mantıklı bir izahat beklemek pek mümkün değil tabii ama

Geniş kitleleri etkileyen yalan ve algı operasyonlarının da bir şekilde ifşa edilmesi gerekiyor.

En azından tarihe not düşmek adına..

Bakın aynı kullanışlı yalanı getirip 1 Mayıs İşçi Bayramına yapıştırdılar.

Sözcü'nün manşeti, "bu simge fotoğraf yeni anayasaya kapak olsun"..

Cumhuriyet de aynı telden çalıyor..