Ahmet Varol

Yeni Akit

Nekbe'nin 76. yıl dönümü

İngiliz işgal güçlerinin, resmiyette "terör örgütü" olarak tanımladığı ama perde arkasından sürekli desteklediği ve semirttiği silahlı siyonist örgütlerin 14 Mayıs 1948 tarihinde kendi aralarında anlaşarak "İsrail" adında bir gayri meşru işgal devletinin kuruluşunu ilan etmesinin ardından Filistin halkının o topraklardan çıkarılması için de geniş

İşgal hükümeti neden ateşkese razı olmuyor

Öncelikle şunu belirtelim ki Hamas'ın kabul ettiği ateşkes planı ABD veya İsrail'in değil aracı durumundaki Katar ile Mısır'ın sunduğu plandır. Dolayısıyla Hamas bu planı kabul ederken, "işgal güçlerinin Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi, kalıcı ateşkes, sürgün edilenlerin yerlerine dönmelerine imkan sağlanması ve ablukanın kaldırılması" şartlar

Refah'a saldırıda ABD'nin taktiği

ABD yönetimi güya İsrail işgal rejiminin, Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan ve şu an bir buçuk milyondan fazla insanın barınıyor olması sebebiyle tam anlamıyla bir toplama kampına dönüşen Refah bölgesine kapsamlı kara operasyonu düzenlemesine karşı çıkıyor. Ama buna rağmen işgal rejimi yine fiili olarak kara saldırısını başlattı ve Refah Sını

İşgal rejiminin stratejisi ve Refah

Gazze Şeridi'nde bir şehrin, idari bölgenin ve sınır kapısının adı olarak kullanılan Refah kelimesi Arapçada, Türkçedeki anlamı bolluk ve rahatlık olan refah kelimesinden farklı yazılır. Gazze Şeridi 360 km2'lik bir alandan oluşmakla birlikte beş idari bölgeye ayrılmıştır ve en güneyde olan da Refah vilayetidir. Merkezine de Refah şehri deniyor. B

Isam El-Attar'ın ardından!

İslam dünyasının önemli değerlerinden, fikir önderlerinden ve edebiyatçılarından, Suriye'deki Müslüman Kardeşler'in eski liderlerinden Isam El-Attar 2 Mayıs Perşembe gecesi, gurbet hayatını sürdürmekte olduğu Almanya'nın Aachen şehrinde 97 yaşında dünya hayatına veda etti. Çok değerli bir dava ve hareket önderi, karizmatik bir şair ve fikir adamıy

Kudüs şehidimize selamlar!

Soyadı Saklanan olsa da o Filistin'deki, Kudüs'teki zulüm karşısında bariz olmak, oradaki mazlum insanlar için yüreğinde duyduğu acıyı, zalimlere karşı taşıdığı nefreti açığa çıkarmak ve gidip yerinde mücadele etmek gerektiğini düşündü. "Allah'ın bu dünyada bize verdiği en kıymetli varlığımız canımız, onu da niçin Allah yolunda harcamayalım" diye

Vicdanların başkaldırısında yerimizi almalıyız

Filistin topraklarını 1948'den bu yana işgal altında tutan siyonistlerin ırkçı savaşlarının sadece Gazze'ye yönelik olmadığını daha önce de muhtelif vesilelerle gündeme getirmiştik. 7 Ekim'den bu yana Gazze'de insanlık adına utanç verici korkunç bir soykırım gerçekleştiriliyor. Bu vahşet karşısında vicdanların harekete geçmesi ümit verici bir geli

San Remo'da paylaşılan ümmet coğrafyası

19-26 Nisan 1920'de İtalya'nın San Remo şehrinde düzenlenen sözde uluslararası konferans, Birinci Dünya Savaşı'nda mağlup olan ittifakın içinde yer alan Osmanlı'nın topraklarını paylaşma amaçlıydı. Üzerinden 104 yıl geçen Son Remo Konferansı'ndan geriye kalan, ümmet coğrafyasının etnik kimliklere göre parçalanmasının yol açtığı zaaf ve bu zaaftan

ABD'nin "düşünce özgürlüğü"ne saygısı!

Batı'nın düşünce özgürlüğü konusundaki tutumunun çifte standartçı olduğunu artık herkes biliyor. Müslümanların en kutsal değerlerine bile saldırılmasını düşünce özgürlüğü gerekçesine dayandırarak savunan Batı'nın daha yakın geçmişte, uluslararası siyonizmin yıllardan beri Avrupa'yı kendi politikalarına mahkûm etmek amacıyla kullandığı holokost hik

Abdülmecid Zindani

Özellikle Kur'an-ı Kerim'in mucizevi yönü ve Resûlullah (s.a.s.)'ın mucizesi üzerinde çalışmalar yapan, buradan hareketle insanları imana, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in mesajını kabul etmeye çağıran Abdülmecid Zindani ile ilk kez 1984'te Ankara'ya geldiği sırada görüşmüştük. O zaman ben henüz genç yaşlardaydım ve basın alanında çalışmaya yeni başlamışt