Dost İran'ın Cumhurbaşkanı'nı kim öldürdü

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Azerbaycan'daki bir baraj açılışı sonrasında, düşen helikopterde vefat etti.

Komşu ülkenin Cumhurbaşkanı için, Allah'tan rahmet diliyorum..

İran halkının başı sağolsun..

Türkiye ile küçük küçük ihtilaf noktaları olduğunda, eleştirdik.

Azerbaycan'dan, Türkiye'ye kadar ulaşacak Zengezur yoluna Ermenistan bile razı olduğu halde, İran karşı çıktığında, itiraz ettik..

Ama..

İsrail'in Filistin'de binlerce insanı öldürmesinin yanısıra, Suriye'deki İran konsolosluğunu vurmasına karşı, İran'ın misilleme hakkını savunduk..

Birileri "İran ile İsrail'in muvazaalı kavgası" diye tanımlama yapsalar da, İran misillemesini gerçekleştirdi..

Birileri, "Tarihde İran'ın, İsrail'e direkt saldırdığı hiç görülmemiştir; hep dolaylı olarak saldırıları destekler. Kendisi devreye girmez" deseler de.

İran topraklarından gönderilen füzelerle, İsrail vuruldu.

Böylece o "birileri"nin İsrail'i çaktırmadan kutsamak veya en azından "İsrail'e kimse dokunamaz, kimsenin buna gücü yetmez" algısı oluşturmak için sergiledikleri itibarsızlaştırma operasyonları boşa çıktı..

İsrail de, misillemeye karşı cevap verdi..

İran'ın nükleer tesisinin yakınına bir saldırı düzenledi..

Reisi'nin helikopterinin düşmesi, bu karşılıklı operasyonların son adımı mıydı, resmi bir açıklama yok..

Olmasını da beklememiz tabii ki abestir..

Ama tam da, İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin Türkiye'ye ertelenen ziyaretini yapmasının üzerinden 4 ay geçmiş iken bu helikopter düşmesi gerçekleşiyor ise..

Reisi'nin Türkiye'ye ziyareti, daha önce de, İran'da onlarca kişinin ölümüne sebep olan terör saldırısı sebebi ile ertelenmiş ise..

O terör saldırısı, İslami iddialarla ortaya çıkmasına rağmen, İsrail'e tek saldırı düzenlemeyen, ama sürekli İslam coğrafyasında Müslümanları öldüren IŞİD tarafından üstlenilmiş ise..

Bu vesile ile hatırlatalım..

Yine aynı IŞİD üzerinden, 2014'de PKK, Türkiye'yi karıştırmak istemiş ve sonrasında yaşanılan olayların hesabı, daha birkaç gün önce yeni sonuçlanan dava ile sorulabilinmiş ise.. PKK, IŞİD'i gerekçe gösterip, "Kobani'yi kuşattılar. TSK yardımımıza gelsin" çağrısı yapıp, ardından da ülkemizin sokaklarını yangın yerine dönüştürmüşler ise..

Böylece, bir IŞİD, bir PKK..

Sürekli derin egemen güçler tarafından, İslam coğrafyasında birlik içinde hareket edilmesinin önüne engel çıkarmanın kolay kullanışlı aparatları oldukları tescillenmiş ise..

Şimdi geldiğimiz aşamada..

Derin egemen güçlerin, İran-Türkiye-Azerbaycan üçlüsünün birlikte hareket etmesine yüksek perdeden tepkiler verme kararına geçtiklerini söylemek mümkün..

Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Türkiye'ye ziyareti, İran'a yönelik terör saldırısı ile ertelenip, daha sonra gerçekleşmesi.

Bu sefer Azerbaycan'da yapılan bir baraj sebebi ile İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin açılışa bizzat katılması..

Derin egemen güçlerin, "Dolaylı mesaj" yerine, direkt saldırı aşamasına geçmelerine yol açmış görünüyor..

Böylece "İran ile İsrail arasında muvazaalı kavga" söylemleri de, boşa çıkmış oluyor..

İsrail'in her zamanki gibi, bir taşla birden fazla kuş vurma niyeti de, dikkatten kaçırılmamalı..

İsrail'in, dost ülke Azerbaycan ile bizim de sürekli eleştirimize sebep olan iyi ilişkileri..

Reisi'ye yönelik saldırıda ne derece etkin olmuştur

İsrail gizli ajanlarının, Azerbaycan'daki uzantılarının, bu helikopterin düşüşünde rolü olmuş mudur

Böylece, İran ile Azerbaycan arasındaki yeni yeni işbirliğinin güçlenmesine yönelik atılmak istenen adımların engellenmesi hedeflenmiş midir

Tüm ihtimalleri gözden kaçırmadan yaşananları yorumlamalı ve İsrail'in Filistinlilere yönelik acımasız saldırılarının, aslında uluslararası arenada neler yapabileceklerini de göstermesi açısından, helikopterin düşmesini de, basit bir kaza olarak değerlendirmekten kaçınmalıyız..