"Lale Devri"ni gerçekte kim yaşıyor

Dindar siyasetçileri suçluyorlar..

Diyorlar ki, "Millet açken, bunlar Lale Devri yaşamış"..

Sancaktepe Belediyesi'ndeki içinde abdest alma mekanı da olan, yaz aylarının sıcağında toplantıdan toplantıya koşulursa, duş alabileceğiniz, "duşa kabin" mekanını göstererek, "millet açken, bunlar Lale Devri yaşamış" diyorlar.

Özel hayatımda da.

İş hayatımda da..

Lüksü asla sevmem..

Şatafattan hiç hazzetmem..

İsraftan kaçınırım..

Aksi hareket içinde olanları da hiç sevmem..

Benim çizgim israfın karşısında bir duruştur da..

Benim lüksten kaçınan tavrıma rağmen, "Lale Devri" ile suçladıkları kişilere yönelik eleştirilerinde, desteğimi alamayanlar, acaba kendilerini hiç sorgularlar mı

Benim onlara destek vermem için..

Önce, Bodrum, Çeşme, Marmaris ve diğer Ege kıyılarındaki lüks tatillerinden dönenlere yönelik "Çekilin, aç Türkler tatilden geliyor" paylaşımı yapan siyasetçiyi niye linç ettiklerini açıklamalılar..

Büyükşehirlerde, hatta diğer illerimizde bile hemen her evde olan duşa kabin üzerinden "Lale Devrini yaşamışlar" diyenler, "Çekilin, aç Türkler tatilden geliyor" paylaşımı yapan bir kişiyi niye linç ederler

Onlar da bu paylaşımı yapan siyasetçiye destek verip, "Lahmacunun 2 bin tl olduğu, bir litre suyun bile 100 TL'ye satıldığı Bodrum'da, Çeşme'de, Marmaris'te 9 gün tatil yapanlar, Lale Devri insanlarıdır. Bizim onlarla işimiz olmaz. Onlara 'aç Türkler' denilmesinden biz rahatsız olmayız" niye demediler

Niye diyemediler..

"Millet açken, bunlar Lale Devrini yaşamış" diye manşet atan Sözcü gazetesi.

5. sayfasına gizlediği haberi, niye manşetin yanına koymadı

5. sayfada, Atatürkçülere pazarlanan haberlerinde, şöyle diyordu Sözcü ekibi:

"Muğla CHP'den Anıtkabir'e ziyaret"

Ata'nın huzuruna çıktılar üst başlığı ile verilen haberin içeriğinde ise, "Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ve yeni seçilen 10 CHP'li ilçe belediye başkanı ile birlikte Anıtkabir'i ziyaret eden Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, Aslanlı Yol'dan yürüyerek Atatürk'ün mozolesinin "

Daha fazla devam etmemize gerek yok..

İsraftan kaçınmanın edebiyatını yapanlar.

Muğla'dan 10 belediye başkanı ile birlikte, mazbatalarını almanın daha ikinci haftası dolmadan, belediye kasasından yüz binlerce liralık masraf yapıp, 600 kilometre ötedeki Ata'nın huzuruna çıkıyorlar..

Mesaiyi bırakıp, hafta içinde yarım günlük yolu katederek Ata'nın huzuruna çıkacak isen..

Belediye kasasından niye ödetiyorsun, o parayı..

Kendi cebinden para ile Ata'nın huzuruna gitsene..

Manşetten, AK Partilileri hedef tahtasına koyup, şimdi CHP'li başkana bırakılan binadaki 10 yıl önce yapılmış ve hiç değiştirilmemiş duşa kabin üzerinden "israf" edebiyatı yapanlar..

Bir çırpıda yüz binlerce lirayı, Ata'nın huzuruna gitmek için harcayanlara bırakın itirazı, niye övgüler düzüyorlar

10 yıl önce yapılmış binadaki lavaboyu niye "Lale Devri" ürünü olarak gösteriyorlar

Lavabo nereden getirilmiş

Fransa'dan mı

Sanki CHP'li belediye başkanları, lavabosuz banyolarda yer leğenlerinde ellerini yıkıyorlar..

İsraf eden var ise, hep birlikte karşı çıkalım..

Ama Lale Devrini hem kendi özel hayatlarında, hem iş hayatlarında, hem de bulundukları resmi görevde 24 saat yaşayanlar..

Beykoz Konaklarında milyon dolarlık villalarda 80 oy alarak, seçmeni ile seçileni ile Lale Devrini yaşayanlar.

Orman alanından kaçırılarak inşa edilen Acarkent Villalarında kuş sütü eksik olmayan villalarda günlerini gün eden, oylarını da 80 oranında CHP'ye veren Lale Devri müsrifleri, bize akıl öğretmesinler..

"Millet aç" diye tanımladıkları insanlar, Lale Devrini kimin yaşadığını biliyorlar..

Açlıkla mücadele eden insanlar, CHP'ye değil, Ak Parti'ye oy veriyorlar..

Lale Devrini yaşadıkları halde, dar gelirlilerin sorunları üzerinden Beykoz Konaklarında oturan baronların sandıktan çıkması için çırpınanlar ise "açlığın" edebiyatını yapıyorlar..

"Sancaktepe Belediyesi'nde başkanlık katında jakuzi" diye manşet atanlar... Bu yönde paylaşım yapanlar..

Şimdi o binada jakuziyi gösterememenin ezikliğini yaşayacakları halde..

"Jakuzi hariç her şey var"