Hayata tutunan örnek sporcular

Özel gereksinimli (engelli) bireylerin hareket ve egzersiz (spor) ile değişen hayatlarını gördükten sonra, sözün fazla bir anlam taşımayacağını görmekteyiz. Anadolu Ajansı ve Beykoz Belediyesi internet sitesinde yer alan, sporla değişen o derslik hayat hikâyelerinden sadece üç örnek. Bu derece önemli bir konunun sadece bizlere değil, özel ve kamuda görevsorumluluk üstlenen ilgili ve yetkililere ders olması temennisiyle...

FUTBOLCU VE BAŞKAN

Efdal Özkartal (52) - Çocuk yaşından beri sahip olduğu futbol aşkını, kurduğu kulüpte başkanlık ve futbolculuk yapmakta olan Efdal Özkartal, yaşadığı süreci şöyle anlatıyor; "Kemik kanseri teşhisiyle 15 yaşında bacağım kesildi ve yıllarca hayatımı bu şekilde sürdürdüm. O yaşıma kadar okul takımında ve köy takımında futbol oynadım. Sol ayağım çok iyiydi, hatta arkadaşlarım bensiz futbol oynamazdı. Sol bacağım kesilince bunlar içimde ukde olarak kaldı. Ampute futbol karşıma çıkınca içimdeki ukdeyi yaşama fırsatı doğdu. 2008 yılında ilk kez televizyonda tanıştığım ampute futbolda mücadele etmem için ertesi gün teklif geldi. Ben de böylece kendimi tekrar yeşil sahalarda buldum Sahaya çıktığımız zaman gerçekten bir rahatlama oluyor. Antrenman gelsin istiyoruz. Burada özgürüz. Bunlar bizim için beyin jimnastiği, beyin antrenmanı da oluyor. Topa vurmak, pas atmak bunlar mutlu eden, motive eden faktörler."

OMURİLİK FELCİNİ OK ATARAK YENDİ

Salih Keçeli (48) Beykoz'da, sağlıklı bir insanken milyonda bir görülen Transvers Miyelit,(Omurilik İltihabı) hastalığına yakalanarak felçli kalan Salih Keçeli, Gençlik ve Spor Kulübü (Beykoz GSK) bünyesinde okçuluk eğitimi alan 6 engelli sporcudan birisi Sağlıklı bir insanken, 4 yıl önce rahatsızlanarak bel fıtığı teşhisiyle kaldırıldığı hastanede ameliyat hazırlıkları sırasında felç olduğunu öğrenen Salih Keçeli, yaşadığı zorlukları ailesinin ve yakın çevresinin desteğiyle atlatıyor; "Bel fıtığı ameliyatı için gittiğim hastanede, ameliyat için gelen doktordan felç olduğumu öğrendim, 6 ay ağladım hastanede. Şifa beklerken tekerlekli sandalyeye bağımlı kaldım. İlk başlarda sokağa çıkmaya bile utanıyordum. Allah'tan gelen bu imtihanı eşimin ve arkadaşlarımın desteğiyle zamanla kabullendim... Okçuluk sabır, güç ve konsantrasyon gerektiren bir spor. Bu sporu yapmaya başladıktan sonra çevreme bağımlılığım azaldı, kol kaslarım güçlendi, artık günlük işlerimi daha kolay yapıyorum. En iyi spor okçuluk herkese tavsiye ediyorum"

"SPORLA KENDİMİ BULDUM"