"Ayı kucaklaması" sonuç verecek mi

ABD Başkanı Barack Obama'nın "İran nükleer anlaşması"nı imzalamasına Netanyahu engel olmaya çalışmıştı, başaramadı. İsrail İran'ın nükleer tesislerini vurmak istediyse de ABD'den destek alamamıştı. Obama, Netanyahu'nun ABD'yi İran'la savaşın içine çekmemesi için yoğun bir çaba sarfetmişti. Netanyahu İran'a saldırının ABD'yi çatışmanın içerisine çekeceğini hesap ediyordu. Bu ise ABD'nin istemediği bir şey. Sıkı İsrail yanlısı "Neoconlar" ve diğer şahinler de ABD'nin İran'ın nükleer tesislerini vurması için Obama yönetimine açık çağrılar yapmıştılar. Neoconlar'ın ve Cumhuriyetçi şahinlerin baskısına rağmen Obama Temmuz 2015'de "İran Nükleer Anlaşması"nı imzaladı. ABD Başkanı Donald Trump ise ABD'yi anlaşmadan çekerek Netanyahu'yu mutlu etti. Biden bu anlaşmaya geri döneceğini taahhüt etmişti, olmadı. Netanyahu, İran'ı kışkırtarak kendisine saldırmasını sağlamak, böylece ABD'yi yanına çekmek istiyor. Son olarak 1 Nisan'da Suriye'de İran Büyükelçiliği'ne ait bir binayı vurarak, İran'ı kendisine saldırmaya mecbur etmeye çalıştı. İran ise İsrail'in kayıp vermeyeceği bir şekilde, drone ve seyir füzeleriyle misillemede bulunarak ABD'nin müdahil olmasını zorlaştırdı. Biden'ın Başkanlığının ilk yılında İsrail "ABD-Avrupa Komutanlığı (EUCOM)"kapsamından çıkarılarak, "ABD-Merkez Kuvvetler Komutanlığı"nın(CENTCOM) sorumluluk alanına dahil edilmişti. İsrail'in, faaliyet alanı Orta Doğu'dan Orta Asya'ya kadar uzanan "CENTCOM"un kapsamına alınmasının sebeplerinden birisi İsrail'in İran'a saldırmasını önlemekti. Bu yüzden analizciler İsrail'in CENTCOM'a dahil edilmesini "Ayı kucaklaması" taktiği olarak niteliyorlar.Yine analizcilere göre "Ayı kucaklaması" ABD'nin İsrail'i daha yakından izlemesine, yanı sıra son derece kutuplaşmış siyasi ortam sebebiyle Netanyahu'dan hoşnutsuz olan İsrail ordusunun üst düzey subay kadrosuna nüfuz etmesine ve onları etkilemesine de imkan tanıyor. CENTCOM Komutanı General Michael Erik Kurilla'nın bugünlerde İsrail'in Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanıyla yoğun temasları da bu bağlam içerisinde görülebilir. İsrail'in İran'ı misillemeye davet eden kışkırtmalarına Biden Yönetimi'nin mesafeli olması, Netanyahu'nun elini zayıflatıyor. Washington'daki Neoconlar ve şahin Cumhuriyetçiler yine sahneye çıktılar tabii. Cumhuriyetçi senatör Marsha Blackburn Tahran'ın İsrail'e saldırı girişiminin ardından ABD'nin derhal İran'a misilleme yapmasını istedi. Neocon John Bolton ise 14 Nisan tarihli "Washington Examiner" gazetesinde yayınlanan yazısında İsrail'in İran'da nereleri vurması gerektiğine ilişkin geniş bir liste bile önerdi. Bolton lafı, "Saldır, ABD ister istemez yanında olacaktır" demeye getiriyordu. Bolton ABD'nin tam desteğiyle gerçekleşecek bir saldırının son derece orantısız olmasını da salık veriyordu.Kasım seçimlerine hazırlanan