Tek suçlu siyasiler mi

İktidarı ya da muhalefeti destekleyelim, ülkede yaşanan sorunlar karşısında hepimizin günah keçisi siyaset kurumu. Adam kayırma, iltimas, yolsuzluk ve adaletsizlikten şikayet ediyor, el birliğiyle tüm suçu siyasilere yüklüyoruz. Elbette yetki kimdeyse asıl sorumlu odur. Peki ya biz

CHP lideri bir süredir siyaseti makul bir çizgiye çekme adına eylemlerde bulunuyor. Cumhurbaşkanı'nı ziyaretle başlattığı süreç, bugüne kadar bu partide pek karşılaşmadığımız akla ve vicdana uygun açıklamalarla sürüyor. Özel son olarak kendi yönetimdeki belediyelere çağrıda bulunarak popülerlik uğruna ırkçılık rüzgarına kapılmamalarını, Arapça tabela yasaklarını yasalar çerçevesinde bir zeminde uygulamalarını söylüyor. Hatta "Arapçanın Kur'an dili olduğu" bu sebeple toplumun incitilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.

Aslında Özel her "normal insanın" yapması gereken şeyleri söylüyor. Fakat sosyal medyada CHP seçmeni Özel'i adeta linç etti. Hakaretin bini bir para. Oysa aynı kitle son bir haftadır konuşulan CHP'li belediyelerde yaşanan nepotizm ile ilgili tek kelime etmemişti. CHP'li siyasetçilerin belediyelere dayılarını, amcalarını, yeğenlerini, bacanaklarını hatta eşlerini doldurduğu ortaya çıktığında tepki vermeyenlerin ideolojik saplantılar söz konusu olduğunda nasıl bir öfke seline kapıldıklarını dehşet içinde izliyoruz. Neden mi böyle

Çünkü bu durum sadece CHP seçmenine mahsus bir hal değil. Hepimiz kayırmacılıktan şikayet ediyor, sonra en küçük işimizin hallolması için bize torpil yapacak bir "dayı" arıyoruz.

AK Parti Sakarya eski Milletvekili Kenan Sofuoğlu, eski AKP'lilerin ağlama duvarına dönüşen Fatih Altaylı'nın programına katılarak içini dökmüş. Hayatının en büyük hatasının milletvekili teklifini kabul etmek olduğunu, aslında kendisinin hiç istemediğini, popülerliğini kullanmak isteyen partililerin buna zorladığını söylemiş.

Kendisinin böyle bir göreve talip olup olmadığını bilemeyiz. Ancak, "motosiklet şampiyonluğunun"