Elini taşın altına koydu, yarınlara garanti verdi

Adana'dayız Bazı banka üst yöneticilerinin kredi isteklerinden dolayı herkesten köşe bucak kaçtığı bir dönemde Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ kapsayıcı büyümeyi ön planda görmekten kaynaklı olarak sahada. Hem de bugünlerde çok ihtiyaç duyduğumuz ihracatı artırmak için Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın ihracatın önünde engel olmaması için nasıl uyum gösterileceği anlatılıyor.

Salonda iş dünyasının önemli isimleri var. Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, Meclis Başkanı İsrafil Uçurum ve Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Bekir Sütçü oradalar. Sorular Recep Baştuğ'a geldiği kadar onlara da geliyor.

Açılış konuşmalarının ardından Recep Baştuğ, "Peki siz ne yapıyorsunuz" sorusuna muhatap oluyor. Cevap biraz heyecanlı biraz da bilgiye dayalı geliyor:

-Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyum sürecinde ülkemizdeki şirketleri desteklemek ve sürdürülebilir yatırımların önünü açmak için her şeyi yapmaya çalışıyoruz. 2025 yılına kadar bu konuda en az 400 milyar lira tutarında destek sağlamayı hedefliyoruz. Firmalarla görüştük, bu anlamda karbon salınımlarını ölçmelerini ve bizimle paylaşmalarını istedik. Ondan sonra da dünya standartlarında Avrupa standartlarına karbon salınımı yapar hâle gelmelerinin yol planlarını istedik. Başta yola çıkışımız böyle bir planı olmayan firmayla mutabık kalıp, yol planı çizmek, eğer yol planları yoksa yolumuzu ayırmaktı. Bu konuda uyarıları dikkate almayan bir sanayi kuruluşu bizimle olmayacaktı. Ama bugüne kadar Türkiye'nin büyük kurumlarının tamamının çok net planlarının söz konusu olduğunu biliyoruz. Ciddi şekilde karbon salınımını azaltma projeleri ve önemli yatırımları var. O yüzden bizim yolumuz çok net. En son 2014'te bu kararlılığı ortaya koymuştuk. O yıldan bu yana da bu kararlı duruşumuzu artırarak devam ettiriyoruz. Bunları yaparken bankamızın kendisi de net sıfır emisyona doğru gidiyor. Biz 2020 yılından beri tüm enerjimizi sürdürülebilir yenilenebilir enerji kaynaklarından alıyoruz. Bugüne kadar yeşil konusunda attığımız adımlarla başı çektik. Bazı konularda Türkiye'de tek bankayız. Bütün bunları bizzat kendimiz elimizi taşın altına koyarak yaptık.

Recep Baştuğ bu konuda neler yaptığını sakin sakin anlattı. Sıra Zeki Kıvanç'a geldi. O da şunları söyledi:

-Konuyla ilgili bir merkez kurduk. Enerji verimliliği, karbon salınımının ölçülmesi, suyun verimli kullanılması gibi alanlarda mentörlük yapıyoruz. Ayrıca nisanda konuyla ilgili çok önemli bir uzmanı davet ettik. TOBB olarak da olayı yakından izliyoruz. Biz tekstil sektöründeyiz. Şimdilik bu sektörde sorun görünmüyor. Ama bazı sektörler büyük sorunlar yaşayabilir. Burada bir konunun daha altını çizmek isterim. AB'nin de bu konuda kafası karışık. Yani gömülü karbonu nasıl hesap edeceğinin detayını dahi bilmiyorlar. Biz de onlardan bekliyoruz. O da bize diyor ki; öneriniz varsa beraber çalışalım.

Bekir Sütçü sıranın kendisine geldiğini fark edince şunları ifade etti:

-Bizim konuyla ilgili proje ofisimiz var. Sadece bu işle ilgili. Bir adım öteye gittiğimizi düşünüyoruz. Bu proje ofisinde Türkiye'deki belli başlı üniversitelerimizle, hocalarımızla bunun yazılım çalışmasını yapıyoruz ve bu ilk yazılım çalışmamızda Türkiye Standartları Enstitüsü'nden de doğrulama belgemizi aldık. Yapılan her çalışmayı ihracatçımıza duyurmayı hedefliyoruz.

Evet, devir herkesin elini taşın altını koyma devri. Sadece Recep Baştuğ'un elini taşın altını koyması yetmez. Herkesin bu konuda duyarlı olması gerekiyor.

Düşük atık dediler, geleceğinmenülerini belirlediler

Dünyanın en büyük gıda üreticilerinden biri olan Unilever'in ev dışı gıda sektöründe hizmet veren markası Unilever Ev Dışı Tüketim'in yani UFS'nin Türkiye, Orta Asya ve Kafkasya Genel Müdürü Yılmaz Tokgöz ile UFS Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Bölgesi Pazarlama Lideri Didem Molay Sevin bugün ve geleceğimizle ilgili çok önemli bir çalışma yürütüyorlar. Gastronomi sektörünün yakından izlemesi gereken bu çalışma lezzet, kolaylık ve besin değerinde tutarlı olmayı hedefliyor.

En iyi sürdürülebilir malzemelerin tedarik edilmesi de hedefler arasında olunca çalışma yani Geleceğin Menüleri hepimizi ilgilendiriyor.

Geleceğin Menüleri adı verilen çalışma bugünü de ilgilendiriyor. Lezzet bugünün de geleceğin de meselesi. Her zaman önemli.

Sıfır atık felsefesinden yola çıkılarak ortaya konan "Düşük Atıklı Menüler" konsepti için adımlar atılmış bile Mesela portakal kabuğunu atıktan çıkarıp şurup hâline getirmek ilk adımlardan biri. Bir başkası sebze kabuklarıyla yapılmış acı sos tam da düşük atık konsepti ile örtüşüyor. Daha da ileri gidilip kahve telvesiyle yapılan tatlı ile atığı en aza indirmişler.