Cumhuriyet tarihinin en parlak dönemi öyle mi

AKP'li yılların slogan cümleleri var. Erdoğan yerel seçim mitingi yaptığı Sivas'ta onlardan birini tekrarlayıp "Gururla ifade etmek isterim ki ülkemizin son 21 yılı Cumhuriyet döneminin en parlak dönemidir" dedi.

Kime göre, neye göre parlak

İki gün önce Meclis komisyonunda kabul edilen düzenleme ile Dışişleri Vakfı'nın vize işlemleri yürüten bir şirket kurmasına karar verildi. Her yıl aracılara 8-10 milyar lira ödeyen iki milyona yakın yurttaşımız için bundan böyle sayın devletimizin aracı şirketi vize rica edecek ülkelerden. Parası karşılığında elbette!

Aracı devlet şirketi de olsa vize aslanın ağzında değil çıkışa çok yakın yerde. Zengini fakiri onlarca ülke Türklere devlet hastanesinden randevu bekleyen hasta muamelesi yapıyor. Bırak vize almayı, vize randevusu bile karaborsaya düştü.

Oysa...

AKP iktidarının ikinci yılında, 2004'ün tam da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Roma'da Papa X. Innocente heykelinin altında görkemli bir tören yapılmıştı. Başbakan Erdoğan Avrupa Anayasası anlaşmasını üzerinde Europae Rei Publicae Status(Avrupa Cumhuriyeti Anayasası) yazan kalemle imzalayıp hediye edildiği için cebine koyarken, Avrupa kapılarını ardına dek açmış(!) memlekette gündüz gündüz havai fişeklerle kutlanmıştı.

Savulun Türkler geliyordu!

Sonra

2005'te vizesiz Avrupa müjdesi verildi, 2006'da, 2008, 2010 derken 2011'de AB bakanı ve müzakerecibaşı Egemen Bağış vize müjdesi verdi, az kalmıştı!

2012'de bu kez başbakan yardımcısı Babacan müjde verdi: ABD'ye vizesiz giriş sürecinde ilerlemiş durumdayız.

O yıl Erdoğan ile telefonda konuşurken ayaklarını masaya koyup elindeki beyzbol sopası ile poz veren Obama gerilimi vardı. Bu durumu eleştiren cahiller(!) için Bağış "Türkiye'de tespih neyse Amerika'da da beyzbol sopası odur" deyip izah etti ve ekledi: 3-4 yıl içinde Avrupa'ya vizesiz gideceğiz!

2013'te "Tahmin ediyorum ki en geç üç yıl içinde vatandaşlarımız AB ülkelerine pasaportları ile gidecek" denildi. Yıl biterken AB ile vize serbestiyeti anlaşmasını imzalayan Erdoğan müjde verdi: Bugün gerçek anlamda bir milat!

Milattan sonra, 2016'da başbakan Davutoğlu "AB vatandaşlarımıza vize muafiyeti vermezse Türkiye de AB ile göçmen anlaşmasına destek vermeyecek" dedi. Erdoğan daha anlaşılır konuştu: Açarız sınırları Suriyelileri otobüslerle size göndeririz!

Ve 2024... AKP iktidarının son 10 yılında Türk pasaportu Venezuella ile birlikte dünyanın en fazla değer kaybeden pasaportu oldu! Bizden vize isteyen ülke sayısı 38'den 52'ye yükseldi. 199 ülke arasında pasaport değerimiz 54'üncülüğe düştü.

Bırakın ABD, Avustralya, Kanada, İngiltere, İsviçre, Avrupa Birliği ülkeleri gibi züppeleri, Ramazan kolilerinden battaniyeye, eğitimden sağlık desteklerine, maddi yardımdan tohum yetiştiriciliğine, kadın pedinden çocuk bezine her yıl milyarlarca dolar yardım yaptığımız Etyopya, Sudan, Gana, Gine, Kribati, Mali, Namibya, Nauru, Ruanda, Zambiya, Tanzanya gibi ülkeler bile vizesiz almıyor bizi!

Şimdi diyeceksiniz ki, kardeşim bugün 19 Mayıs sen vize mize diyorsun!

Hazırlıklar tamamdı. Mustafa Kemal annesi ve kardeşi Makbule ile vedalaştı. Beşiktaş Vapur İskelesi'nden askeri bir motorla Kız Kulesi açıklarında bekleyen Bandırma Vapuru'na geçti. Hemen hareket edemediler! Padişahın İstanbul'u teslim ettiği düşmanı, İngiliz subaylarının denetimini beklediler...

Epey sonra geldi İngilizler. Denetim yapıp sakıncalı bir şey var mı diye baktılar. Mustafa Kemal dahil gemideki asker sivil herkesin, hatta gemide bulunan iki atın belgelerini kontrol ettiler tek tek!