Ukrayna savaşı ile birlikte Batı'nın hedefe koyduğu Rus lider Vladimir Putin, Atlantik'in normlarına dayalı küresel statükonundüzenin ezberlerini bozarak ülkesini Batı dışı dünya için de en etkili alternatif güç merkezlerinden biri haline getirdi.
Çünkü Batı'nın Rusya karşıtı baskı kampanyası lanse edildiği gibi uluslararası dışlanmayla sonuçlanmadı. Tam aksine Batı dışı dünyanın jeopolitik bütünleşmesini hızlandırdı.
Bu başarının sırrı ise Rusya'nın sahip olduğu askeri ve ekonomik güce dayanıyor. Batı'nın Ukrayna'ya gönderdiği silah ve mühimmatlar tükenirken Rus askeri endüstrisinin muazzam üretim kapasitesi herkesi şaşırtmış durumda.
NATO istihbaratının da doğruladığı verilere göre Rusya şu anda ayda 250 bin top mermisi üretebiliyor. Bu rakam, ABD ve Avrupa'daki üretim seviyesinin toplamından üç kat daha fazla.

Dolayısıyla Avrupa ve ABD'nin uzun süreli bir savaşı sürdürecek cephaneliğe sahip olmadığı ortaya çıktı. Paniğe kapılan Batı askeri üretimlerini yeni şartlara göre ayarlamaya çalışıyor. WSJ'ye göre savunma sanayisine ayrılan harcamalar Batı'da son dört yılda yüzde 14 arttı. Savaş öncesine göre tank üretimi 5,6 kat, mühimmat ve drone üretimi ise 17 kat daha fazla. Fakat Putin'in asıl başarısı izlediği ekonomik stratejiyle Batı'nın devasa yaptırım rejimini çökertmesidir. Rus lider, GSYİH'yi istikrara kavuşturarak yaptırımların Rus nüfusu üzerindeki etkisini yumuşattı.
Rusya ekonomisi 2023'te yüzde 3,6 ile diğer tüm G7 ülkelerinden daha fala büyüdü. Avrupa için 2004'te yüzde 0,9'luk büyüme öngören IMF, Rusya'daki büyümenin ise yüzde 2,6 seviyesinde olacağını tahmin ediyor. Bu oran önceki tahminlerinin iki katı. Rusya ayrıca şu an tüm zamanların en düşük seviyesi olan yüzde 2,9'luk işsizlik oranıyla da rekor kırıyor.