54 CHP'nin yerel seçimlerden başarıyla çıkması Özgür Özel'i koltuğu sallanan genel başkan olmaktan çıkarıp, liderlik seviyesine taşıdı.
Özgür Özel de bu fırsatı iyi değerlendirmeyi bildi. Seçimlerde sağlanan tarihi başarının verdiği güçle kendi politikalarını oluşturmaya başladı.
Özgür Özel'in iktidarla bir yandan müzakere, diğer yardan ise mücadele stratejisi siyasetten geçer not aldı. Özgür Özel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında kurulan diyalog ise siyasi iklimin yumuşamasına yol açtı. Artık sadece kavga eden değil, ülke sorunlarını konuşabilen bir muhalefet var.
KILIÇDAROĞLU VE İMAMOĞLU RAHATSIZ OLDU
Made-in Özgür Özel damgasını taşıyan diyalog siyaseti, CHP üzerinde hesapları olan Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ı ise rahatsız etti. Kılıçdaroğlu sert bir çıkış yaparak "Sarayla müzakere edilmez, mücadele edilir" diye bayrak açarken, Ekrem İmamoğlu da yarın yapılacak olan Erdoğan-Özel görüşmesini sabote etmek için harekete geçti.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıİMAMOĞLU'NUN HAMLESİ
Ekrem İmamoğlu, Erdoğan-Özel görüşmesi öncesinde CNN İnternational'a verdiği mülakatta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldı. İmamoğlu, "Son 2 yılda başıma gelenlerin sebebi otoriterleşen rejim. Evet Erdoğan, rejimin başı tabii ki" diye konuştu.
GÖKHAN GÜNAYDIN'IN AÇIKLAMASI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la yapacakları görüşmede gündem başlıklarından birini anayasa konusunun oluşturacağını açıklamıştı. İmamoğlu'na yakınlığı ile bilinen CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise görüşme öncesinde yaptığı açıklamada, daha önce karşı çıktığı yüzde 50 artı 1 sisteminin devam etmesi gerektiğini savundu. Gökhan Günaydın," 50 artı 1'in kaldırılması CHP'nin lehine değildir" diye konuştu.
Ekrem İmamoğlu ve Gökhan Günaydın, Erdoğan- Özel görüşmesini sabote etmek için karşılıklı hamleler yaptılar ama Özgür Özel de geri adım atmayarak "çelik çekirdek" olduğu gösterdi.
IRAK OPERASYONUNDA YENİ GELİŞMELER VAR
Yerel seçimlerin ardından siyaset cephesi çok hareketlendi. Ama hareketli olan sadece siyaset değil. Irak sınırımızda da önemli bir hareketlilik yaşanıyor. Önümüzdeki günlerde çokça konuşacağımız PKK'ya yönelik büyük Irak operasyonunun hazırlıkları yapılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bağdat gezisinde de Irak operasyonuna ilişkin gelişmeleri takip etmeye çalıştım. Çünkü Irak dediğiniz ülke, kararlarını kendi başına alabilen bir ülke değil. ABD ve İran etkisi bütün ağırlığı ile sürüyor. Şii ve Sünni ayrılığı mezhepsel olarak, Arap, Kürt ve Türkmen varlığı etnik olarak ülkenin dengelerini belirliyor.
Türkiye ile Irak arasındaki yakınlaşmanın mimarlarından biri olan Başbakan Sudani ise Irak'ta güçlenen bir isim. Ancak İran ve ABD, Türkiye-Irak yakınlaşmasını sabote etmek için harekete geçmiş durumdalar.
ERDOĞAN'IN ZİYARETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 12 yıl aradan sonra yaptığı Bağdat ziyareti bir dönüm noktası olmasına rağmen burası 8 yıl süren İran-
Irak savaşına sahne olmuş, iki Körfez savaşını yaşamış, iç savaşın bütün olumsuzluklarına sahne olmuş Irak olunca işler kolay ilerlemiyor. Sahadaki gerçeklere rağmen Kuzey Irak'ta PKK'ya yönelik olarak yapılacak harekâta ilişkin hazırlıklar sürüyor.
HAREKÂTI TSK YAPACAK
1 Şimdiye kadar ortak harekât modeli üzerinde duruluyordu. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile Irak merkezi yönetimi, Haşdi Şabi ve Erbil yönetiminin işbirliği ile gerçekleştirilecek bir harekât planlanıyordu. PKK'ya yönelik harekâtı TSK gerçekleştirecek. Merkezi yönetim, Peşmerge ve Haşdi Şabi harekâtta rol üstlenecekler.
IRAK PARLAMENTOSUNDAKİ Şİİ AĞIRLIĞI
2 Irak, PKK'yı "yasaklı örgüt" ilan etti. Ancak terör örgütü olarak kabul etmedi. Bunun için parlamentoda karar alınması gerekiyor. 329 milletvekilinden oluşan Irak Parlamentosu'nun yüzde 54.4'ü Şii, yüzde 40'ı Sünni, yüzde 16'sı diğer unsurlardan oluşuyor. Başbakan