Yemek yerine kazığı kimden yiyoruz

Müşteri, lokantalarda kazan kaldırdı. Kazık fiyatlara isyan, boykota dönüştü. Bu hafta sonu restoran ve kafeler protesto edilecek.

Epeydir birikiyordu, tepki sonunda patladı yani.

Yola getirmek için tarih belirlenmiş, 20-21 Nisan günleri restoran ve kafelere gidilmeyecek.

Fikir kimden çıktı, bilmiyorum. X'te, Finansçı İris Cibre'nin boykot için tarih belirleme çağrılarını gördüm. Sanırım başı çekenlerden biri.

Fakat çağrı, hızla karşılık ve çokça taraftar buldu. Meğer herkes, biri başlatsın diye bekliyormuş.

Tanınmış gazetecilerden uluslararası sanatçı Ahmet Güneştekin gibi gurmelere, pek çok isim boykota destek verdi. Bizdeki fiyatlar dünyada yok, diyor ve enayi yerine konmaya tepki gösteriyorlar.

Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği Başkanı Ramazan Bingöl bile restorancıları savunamıyor. Suçu, müşterilerle restorancılar arasında bölüştürüyor.

Evet, dünyadan pahalıya yemek yiyormuşuz. Ramazan Bingöl de müşterilerin şikayetini haklı buluyor. Ama restorancılara da hak veriyor.

Enflasyon böyleyken restorancılar ne yapsın, bizim suçumuz ne, demesi gereken kişiden bahsediyoruz. Ama oraya kadar getirmiyor.

O zaman fahiş yemek fiyatlarından iktidarı suçlamış olur, ucu zülfüyâre dokunurdu. Ramazan Bingöl ise bir Erdoğan sevdalısı. Ekonomi yönetimine lâf etmemek için müşterilere dokundurmayı seçiyor.

E müşteriler de yiyebilecekleri kadar sipariş versinler, açgözlülükle fazla fazla söyleyip faturayı şişirmesin, sonra da sebep kendileri değilmiş gibi yakınmasınlarmış.

Anlayacağınız; restorancıların hakkını korumak için kurulmuş derneğin başkanı dahi sorumluluğu herkeste buluyor da iktidara kusur kondurmuyor.

Oysa yemek yerine o kazıkları asıl iktidardan yiyoruz. Allah'ın bildiğini kuldan ne saklayalım!

Restoranlarımız dolar, avro bazında pahalanmış. Sadece Bodrum'da lahmacun fiyatı değil dudak uçuklatan. Ya da bu yıl Michlen yıldızlarıyla coşan Urla restoranlarının tarifeleri değil. Fiyatlar artık her yerde kazık gelmeye başladı.

Hadi Michlen'le tanışan Urla şımardı, buldumcuk oldu da Michlen'in ana vatanındaki fiyatları üçe katladı, diyelim...

Hadi Bodrum zaten Allah'lıktı, almış başını gidiyordu...

İyi de İzmire, Ankaraya, İstanbula ne oluyor

Restoranlarda yüksek enflasyonla açıklanamayacak bir astronomik fiyat artışı var ve dur durak bilmiyor.

Parasına kıyan, fâhiş de olsa o rakamların altından kalkmaya gücü yetenleri bıktırdı.

Şu fiyatlar, bol keseden harcayanları kötü hissetiriyorsa bütçesi zorlananlara ne hissetiriyordur, siz düşünün.