Artmadı, eksildi

Fenerbahçe'nin devre arasında yaptığı transferler takıma katkı sağlayıp, kaliteyi ve kadro derinliğini artırdı mı Yoksa ayrılan isimlere bakarak tam tersi mi oldu diyorsunuz İsmail Yüksek'in sakatlığından sonra bu konu aklıma takıldı.
Sonda söyleyeceğimi en başta yazayım. Ben devre arası yapılan değişikliklerin kadro derinliğini olumsuz etkilediğini düşünüyorum.
Çağlar'ın kiralanmasına da Serdar Dursun'un dönmesine de sözüm yok. Gerçi, "geri çağıracaksanız neden beş ay önce gönderdiniz" ya da "Umut Nayır transferi neden yapıldı" diyebilirim ama hadi demeyelim!
Peki, Bonucci ve Kruniç ne yaptı Ne katkı sağladı
Ya gidenler için ne söylemeli
İşte Lincoln. Sol bek, sol açık, sekiz ve on numara oynayabilir. Kupa maçıyla çok iyi dönüş yapmışken, Zajc'ı tutup Lincoln'ü gönderen futbol aklı bende şüphe uyandırıyor. Aynı şekilde Crespo- Kruniç değişikliği de sorgulanabilir.
Bartuğ 'un kiralanmasını da yanlış bulmuştum. Keza Emre Mor'da sıkışık savunmaları açmak adına son on beş, yirmi dakikalık bölümde skora etki edebilirdi. Velhasıl devre arası Fenerbahçe'ye yaramadı. Yaşanan onca sakatlığı da düşünürsek, teknik ekip ve yönetim devre arasında kadro derinliğini kendi elleriyle yok etti demek abartı olmaz bence.
Son dört haftayı biraz da bu gözle izleyin lütfen.
BEŞiKTAŞ iÇiN KARAR ZAMANI
Beşiktaş bu sezon altı ayrı dönemde, beş farklı teknik adamla yönetildi. Sonuç ortada.
Ligde liderin kırk iki puan gerisine düşmüş ve kendi rekorunu kırarak bir sezonda on üç defa yenilmiş bir takım var karşımızda. Kupa belki teselli olabilir ama o da garanti değil. Kaldı ki böyle bir sezonun ardından camiayı Türkiye Kupasıyla avutmak da mümkün olmayacaktır.
Elbette Santos fiyaskosuna rağmen faturayı yeni yönetime ( Yeni diyoruz ama seçileli beş ay oldu) kesecek değilim.
Ancak gelecek dönemin affı yok. El Musrati, Muçi, Swensson ve Worrall transferleri maliyetli olduğu kadar tartışmalı da... Sadece Muçi 'yi ayrı tutup, zaman tanımak gerek. Dolayısıyla yeni teknik adamın kontrolünde, eldeki kadroya ve takımın oynayacağı futbola uyum sağlayacak isimler getirmek gerekiyor.
Bu noktada özellikle Samet Aybaba'nın pozisyonunu da sorgulamak durumundayız. Ya istediğini yapamıyor ya yaptırılmıyor ya da yaptıkları umut vermiyor. Duyduğum kadarıyla Başkan Almanya'da Nuri Şahin ile birlikte bir Futbol direktörüyle de görüşecek.
Alman ekolü güçlüdür.
Ama sabır ve güven gerek. Eğer seneye top yekûn bir başarı bekleniyorsa yanlış ata oynanıyor derim. Yok, eğer yeni ve güçlü bir bina inşa edilecek ve sabır gösterilecekse o zaman adres doğru. Sonuç olarak Beşiktaş önemli bir kararın eşiğinde. Bu karar futbol takımının en az iki yılını etkileyeceği gibi, Hasan Arat yönetiminin de geleceğinde belirleyici olacak.