Topkapı Sarayı'nda Kanuni Sultan Süleyman'ın uyuduğu odada bir gece geçirmek ister misiniz

Yahut bir günlüğüne de olsa şirket işlerinizi, İstanbul Fatihi Sultan Mehmet'in fetih planları yaptığı saraydan yürütmek ister misiniz

Gazetelerde bu çeşit ilanlar görsek, herhalde şaşkınlıktan küçük dilimizi yutarız.

Değil Topkapı Sarayı'nda bir geceliğine konaklamak, zamanında, 'zemin zarar görür' gerekçesiyle Michael Jackson'a klip çekme izni bile verilmemişti.

Gel gelelim madalyonun bir de arka yüzü var; Fransa'nın en önemli kültürel simgelerinden Louvre Müzesi, 2019 senesinde kırdığı 10 milyonluk ziyaretçi rekorunu şarkıcı Beyonce ve eşi Jay-Z'nin müzede çektiği klibe borçluydu.

Birkaç yıl evvel bir inşaat firması da 'Mona Lisa ile bir gece geçirmek ister misiniz' diye ilan vermiş ve ardından çekilişi kazanan çift için (yapmaları gereken tek şey söz konusu firmadan arsa veya daire satın alıp çekilişe katılmaktı) müzedeki Mona Lisa tablosunun önünde yatak hazırlanmıştı.

Bunların hepsi bir pazarlama taktiği. Müzeler bu tip organizasyonlarla para basma makinesi haline gelebiliyor.

Arkeoloji dünyasının gözbebeklerinden 12 bin yıllık Göbeklitepe'de oluşturulacak yer yatağında bir gece geçirmek... Macera ve reklam peşinde koşan bir zengin veya şöhretli bir kimse için Mona Lisa tablosunun önünde uyumaktan daha heyecan verici olamaz mı

Yurt dışındaki kitap fuarları da kültür endüstrisine hizmet eder vaziyette. Mesela Almanya'nın en büyük kitap etkinliği olan Frankfurt Kitap Fuarı'nda TV dizilerine kaynaklık eden kitaplar için özel bölümler açıldığını ve bu sayede televizyon kanallarına ön satışlar yapıldığını da görmüştüm. Dizide oynayacak ünlü oyuncular da imza etkinliklerine katılıyorlardı. Bir taşla kaç kuş...