Cuma günü lig maçında provasını yaptığımız karşılaşmanın, Biraz sonra affı ve telafisi olmayan kısmına çıkıyoruz... Kupanın bu ayağında bize lazım olan tek şey Beşiktaş gibi oynamak... Gerisi abesle iştigal... Maçın başlarında A.Gücü kendi sahasından çıkmaya çalışırken en az 5-6 Beşiktaşlı topçunun önde kalıp pas trafiğine izin vermemesini başlangıçlar kısmına iyi olarak işaretledik... Lakin buna mukabil orta sahada oyun kurma bölümü Ghezzal-Muçi paslaşmaları hariç sıkıntılı... Bu dakikalarda bütün defans hattının uykuda yakalandığı bir gol yedik, Allah'tan VAR nasıl olduysa ofsaytı gördü de gol geçersiz sayıldı, derin nefes aldık... Bu tip maçlarda sahadaki hiçbir alan aksamayacak, aksadı mı bütün takımı etkiler... Bu minvalde sol bekteki arkadaş ciddi sıkıntı... Otuzdan sonra top bayağı bir vakit A.Gücü'nde kaldı Bayağı hem de!!!!! Bu iyiye işaret değil tabi.... İkinci yarıda Serdar Topraktepe bırak top oynamayı, maç seyretmesi bile yasaklanması gereken (!!!!!) Umut Meraş'ı çok yerinde bir hareketle oyundan aldı... Yerine, Masuaku dahil edildi... 50 ila 60 arası ciddi baskı kurduk... Kaliteli orta saha çıkışları, seri paslaşmalar, sağlı sollu kornerler, "Bak, istenirse oluyormuş demek ki!" dedirtti bize... Rakipte Atakan diye bir topçu var, Muleka'ya vermişler... Muleka her pozisyonda koridor yaptı vatandaşı... Ve o vatandaş her geçildiğinde eliyle, ayağıyla vurdu da vurdu çocuğa... Hakem efendi en son lütfedip 73'te; ancak bir sarı çıkarabildi.... 75'ten sonra Beşiktaş'ın "Maç böyle bitsin, gerisini İstanbul'da çözeriz" havasına büründüğünü söyleyebilirim ama ispatlayamam.... Ben ispatlayamam ama topçular ispatlayacakmış İstanbul'da.... Öyle dediler....