Psikolojik üstünlük kimde

Kadıköy'de 0-0 biten derbinin ardından 5-1'lik stanbulspor maçı sonrasıydı... İsmail Kartal, topla oynama, isabetli şut gibi negatif istatistikler yüzünden yükselen eleştirileri "Biz lideriz... Avantaj ve psikolojik üstünlük bizde" sözleriyle göğüslemeye çalışmıştı. Evet, 7 Ocak 2024 itibarıyla 2 puan farkla liderdi... Ligin en çok gol atan takımı olarak en yakın rakibinden 14 daha iyi averaja sahipti. Sonra... Sonra o köprünün altından çok sular geçti... Yaşananları tek tek yazmaya gerek yok... Ama bugün itibarıyla ortada ne o psikolojik üstünlük, ne o çift haneli averaj farkı ne de o sıralama kaldı! Her iki takım da aslında ciddi hedefl erinden koptu, benzer gergin ortamların içinden geçti... İşte bu noktada takım olma, o takıma liderlik etme, sakin kalabilme gibi kriterler farkı yarattı. Elbette 3 puanlık sistemde 2 puanlık fark, keskin çıkarımlar için yeterli değil. Ama dün akşam Pendik karşısındaki Galatasaray'ı, Okan Hoca'nın ve takımının sakinliğini, seyircisinin tutkusunuinanmışlığını görünce taraflı tarafsız herkes yukarıda bahsettiğim 'fark'ın ne kadar değerli olduğunu takdir edecektir. Aslında bu bir maç yazısı... Pendik karşısında Galatasaray'ın yaptıkları üzerine kaleme alınmalıydı. Ama dananın kuyruğunun kopması beklenen Fenerbahçe derbisine 3 maç kala, saha üzerindeki dizilimlerden, kanat organizasyonlarından, geçiş oyunlarından daha çok işin bu tarafını daha belirleyici buluyorum. Sarı-Kırmızılıların dün akşam Pendik karşısında takılacağını zaten kimse düşünmemişti. Ancak kazanılan farklı skor, oluşan atmosfer bugün 'zorlu' Sivas deplasmanına çıkacak olan Fenerbahçe ve İsmail Kartal üzerindeki baskıyı çok daha artırdı. Takıma liderlik edebilme yeteneğinin bu ekstra baskıyla sınanacağı bir mücadele daha... Peki o liderliğin yeterli olacağına kaç kişi inanıyor İşte mesele burada...