Hani Fred demişti ya!

Yazımın sonunda söylemem gerekenleri en başında söylemek isterim. Fred kenara gelirken, "Neden" demişti Olympiakos maçında. Dzeko yedek kalabilirmiş, Djiku ön liberoya geçebilirmiş. Bu iki isim taraftarın ve spor kamuoyunun her zaman dile getirdiği öneriydi. Benim önerilerime gelirsek; iç saha maçlarında çift forvet oynayabilirsin. Ferdi'yi 8 numara yapabilirsin, cesur oynayabilirsin. Lig artık eski lig değil, takımlar zayıf. İlk yarıda olması gereken bir Fenerbahçe vardı. Çok pozisyon kaçtı, 2-0 bitmesi de Kayseri adına şans. Deplasman ekibinin önemli bir tehdidi olmasa da Livakovic, Fenerbahçe kalecisi (!) gibi oynadı. Geri dönüş yapmaya mecali olmayan bir Kayserispor vardı sahada. 2-0'dan sonra artık bu maç değil Karagümrük-Galatasaray maçı önemliydi. Stat bir ayaklandı Karagümrük golünden sonra ama bu sevinçte gerçekçi bir coşku yoktu. Sanki kriz yokmuş gibi 'Seçim', 'Aday, aday değil' gibi tartışmalar da girdi Fenerbahçe'nin gündemine. Takımı ayakta alkışlayan tribünleri tebrik ederim. Gitmesi gereken bir enerji varsa o adresini buluyor zaten. Yönetim konusuyla ilgili düşünceleri aktarmadan maça dönelim. Takım elinden gelini yaptı. Pozisyon vermediler, kaçırsalar da sorun yoktu, tabelada fark açılmıştı. G.Saray'dan daha kaliteli olduğunu düşündüğüm kadroda yapılabilecek cesur hamleleri tercih etmeyen İsmail Kartal'a, Fred gibi yeniden sesleniyorum: "Neden!" Kayserispor karşılaşmasının 10-0'da bitse bir hükmü olamayacaktı, Galatasaray kaybetmedikçe. Gözler sahada olsa da kulaklar Olimpiyat Stadı'ndaydı. Karagümrük kapasitesine göre orada elinden geleni yaptı. Ancak başka takımların yapacaklarından medet ummak yerine kendi işini kendin halletmen gerek. Sonuçta sezonun sonuna geldik. Artık alınacak bir ders kalmadı. Bir umut daha var evet ama mucizeden de fazlası gerek artık...