FUTBOLSUZLUK BALOSU

Sahaya çıkan takımlara baktığınızda 400 milyon euroluk futbolcu topluluğu görüyorsunuz... Yazıyla dört yüz milyon euro... TL'ye çevir, 14 trilyon... Bu parayı ülkenin kasasına koy, dolar 10 liraya düşer!!! Bunlar ha bire yere düşüyor!!!! Buna mukabil oynanan oyuna bakıyorsun, Yerlerde!!! Sahaya yine bakıyorsun topun oyunda kaldığı süre neredeyse yok..., Yerlerde Yine bakıyorsun şampiyonluk namzeti G.Saray'ın gol beklentisi ve girişimi yok... Maç sonu eve giderken Kerem Aktürkoğlu'nun mırıldandığı cümle her şeyin özeti aslında "Korkak herif" Ve topçuların hepsi kendini yere atmaya programlanmış... Mertens ve Torrerira hep "Yerlerde"!!! Mert Hakan sahaya top oynamaya değil G.Saraylılar'ı çıldırtmaya çıkmış... Maçın evveli, maçın başı, maçın içi, maçın sonu, Hele maçtan sonraki röportajı.... Her korneri onun bizzat kullanması Topçularla dalaşması Oyundan çıkarken konçlarını çıkarması bile!!! Bütün bu yaşananları yönetsin diye eline düdük verilen Arda Kardeşler... Verdiği kırmızı kart evlere şenlik... Vermedikleri Üniversitelerde bahar şenliği!!! Sahada devamlı kendini yere atıp yüzünü tutan oyuncuların çokluğu ülke futbolunun nereye geldiğinin en büyük kanıtı... Bu işlere göz yummak da içler açısı yanıtı!!! Maç bittikten sonra yaşananlarsa endişe verici boyutlarda.... Eeee! Yöneticilere soruyorum o zaman... Siz bu paraları neye göre harcıyorsunuz Harcadığınız paraların karşılığı bu mu Harcadığınız paraların karşılığı yok kardeşim... Ne Avrupa da hedef var ne başarı... İki kendini yere atan topçu, devamlı yüzünü tutan topçu görünümlü tiyatrocular Üç sezondur ligi alt üst eden hakem silsilesi... Hepi topu bu.... Bütün sezon bunlara aşina olduk... Bu harcanan paralara bu mu reva Şimdi size soruyorum Bu kadar parayı futbolsuzluk balosu kutlamaları için mi harcıyorsunuz Karşılığı olmayan para harcama bulvarında neyin direksiyonunu kırıyorsunuz... Yöneticiler huuu!!! Federasyon huuuu!!!

JOSE MOURINHO

F.Bahçe'de Aziz Yıldırım başkanlığa adaylığını açıkladıktan sonra, Eğer seçilirsem diye başladığı cümlenin sonuna, Mourinho'yu getireceğim taahhüdünü koydu... Tabii bazı F.Bahçeliler'de 'evde bir bayram havası' modu aktif oldu... Ali Koç için de aynı söylentiler var.. Tekrar seçilirse Mourinho'yu getirecekmiş.... Buraya kadar eyvallah.... Sonra, Bazı gazeteci kesim Mourinho ismi hep F.Bahçe'yle anılıyor ama yarın bir gün gazeteler Mourinho Beşiktaş'a doğru yazarsa şaşırmayın diyor... Ve üstüne Hatay maçından sonra Beşiktaş İkinci Başkanı Sayın Hüseyin Yücel'in Jose'yle görüştüklerini söyleyen konuşması patlıyor spor kamuoyuna...... -Bu açıklamanın zamanlaması ve kulüp içi prensipleri sebebiyle ters mi düz mü olduğunu ayrı tartışacağız mutlakaŞimdi ortaya şu çıkıyor; Jose Mourinho üçlü, beşli mi oynuyor Öyle ya, Bu Mourinho, Aziz Bey'e söz vermiş anlaşılan... Velev ki söz konusu F.Bahçe'yse diye başlayan cümlede Ali Koç da yerini almış Eeee!!! Konuşmalardan anladığımız kadar Sn. Hüseyin Yücel de bir dizi temaslarda bulunmuş kendisiyle... Bize de yeşil ışık yakmış yani... Şimdi hayırdır sevgili Jose diyesi geliyor insanın ama, Bir yandan da Jose Mourinho gibi üst düzey segmente ulaşmış birinin böyle davranış içinde olacağını konduramıyorum... İşte gazetecilik, özelikle araştırmacı gazetecilik böyle zamanlarda önem kazanıyor... Gidin bulun, ulaşın kardeşim ya Jose'ye ya menajerine.... Nedir bu mavi boncuk dağıtma işi diye sorun... 10 gündür bu muhabbetler dönüyor Çıksın konuşsun... Mesela desin ki Biz bu rivayet ve dedikodu kısmını sevmedik Sevgili Jose bu tip konulara alet olmak istemez Biz Türkiye'de yalnızca şu kişiyle konuştuk. Gerisine itibar etmeyiniz..... Ya da kimseyle görüşmedik şimdilik Türkiye'de çalışmayı düşünmüyoruz... Bu........ Lakin spor gazeteciliği ve muhabirliği genelde yöneticiden bilgi almak üstüne oturtulmuş ki Bunları hayal bile edemiyoruz... Hadi! Ulaşın Jose'ye koparın filmi... Araştırmacı gazeteciliğin esas görevi bu değil mi Bilinmeyeni ortaya çıkarmak... Yoksa bilinmeyenler, bilinmedikleriyle kalsın Yaşasın 'kaos' mu