Tarihi dönemeçte TKP'nin yükselen devrimci sesi

Yurtseverlik, özgürlük, laiklik, aydınlanma, eşitlik!Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) 102. kuruluş yıldönümünde düzenlenen toplantıdan aklında kalan ilk beş sözcük neydi diye sorulsa, bunları sayabilirim. Bunun nedeni, geçen hafta sonundaki etkinlikte verilen sözlü mesajlarla birlikte, Bostancı Gösteri Merkezi'nin çeşitli yerlerine asılan afişler. Görsel hafızama bu şekilde yerleşen ilkeler, TKP'nin 2023 Yeniden hedefinin de temelini oluşturuyor.O akşam, Şili'nin sosyalist lideri Salvador Allende'yi destekleyen işçi sınıfının kitlesel seferberliğinin arkasındaki ruhu yansıtan "El pueblo unido jamas sera vencido" yani "Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez" sloganının hakkını veren bir ruh vardı salonda. O nedenle, toplantıdan aklımda kalan altıncı sözcüğü söylemem gerekirse, bu sloganı yürekten inanarak haykıranların hafızama kazıdığı "örgütlülük" derim. ETF işçileri salona girdiğinde, Nihat Behram, "Böylesi Zamanlarda" adlı şiirini okuduğunda, sanatçı Orhan Aydın, TKP İstanbul İl Başkanı Senem Doruk İnam ve İstanbul milletvekili adayı Eda Çukadar konuştuğunda; Gülcan Altan, Ercan ve Gökhan Çağlayan, şef Haluk Polat eşliğinde An Vokal Grubu şarkılarını söylediğinde yaşanan coşku, örgütlü ruh sayesinde hiç eksilmedi. 1923 DEVRİMİ VE CUMHURİYET VURGUSUGecenin sonunda TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan'ın söylediği gibi, TKP'nin tarihinin en etkili seçim sürecine girdiği, örgütteki hareketlilikten anlaşılıyor. Okuyan, Türkiye'de işbirlikçiler ile emperyalistlerin vatanın her karış toprağını yağmaladığı bu dönemde, konuşmasını önemli kavramlar etrafında şekillendirdi.İlk olarak "ülke" ve "cumhuriyet" kavramlarını ele alırken hem sosyalist solun üzerine kâbus gibi çöken liberal, etnikçi ve emperyalist dayatmayı çöpe attı hem de gündemdeki tartışmaya şu sözleriyle noktayı koydu: "Biz bu ülkeyi bir ırk, bir etnik topluluk, bunlar için değil, burada yaşayan tüm insanlar için, birbiriyle dayanışan, birlikte üreten, türkü söyleyen, bütün o güzel insanlık için seviyoruz ve bizim ülkemiz Türkiye'dir, biz bu ülkeyi çok seviyoruz.Biz ülkemizin tarihine baktığımız zaman Osmanlı İmparatorluğu'nu görmüyoruz, Cumhuriyeti görüyoruz. Bütün imparatorluklar gibi, Osmanlı İmparatorluğu'nun da dünyaya, insanlığa, değer kattığı dönemler vardı ama bunlar çok geride kaldı. 20. yüzyıla geldiğimizde, bütün imparatorluklar gibi Osmanlı da çürüyordu ve insanlar üzerine bir karanlık gibi çökmüştü. Bakmayın siz Abdülhamit'i güzelleyenlere, Vahdettin'den Kurtuluş Savaşı'nın asıl mimarı