Dincilik, etnikçilik ve terör sarmalında seçim

Gerçi daha önce 23 Haziran 2019'daki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinden önce PKK lideri Abdullah Öcalan'ın HDP'ye tarafsızlık çağrısı yaptığı mektup kamuoyuna duyurulmuş ve yine aynı dönemde Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan, TRT ekranına çıkarılmıştı. Bu kez de Hizbullah sahnede...90'lı yıllarda domuz bağı ile onlarca kişiyi öldüren ve kazdıkları toplu mezarların bulunduğu Hizbullah'ı terör örgütü olarak görmeyenler siyasette...HÜDA PAR'ın Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, daha geçen yıl bu örgüt hakkında "Türkiye Cumhuriyeti'ne göre terör örgütü ama bizce değil" dememiş gibi Cumhur İttifakı ile temasta...Genel seçimlerde Erdoğan'ı destekleyeceğini açıklayan HÜDA PAR'ın terör örgütü ile olan bağının yanı sıra parti programında yazan talepleri de medyada... Bu taleplerin bazıları şöyle:"Anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesi değiştirilebilmeli.Eyalet sistemi, özerklik, federasyon gibi yönetim modelleri üzerinde serbestçe tartışılabilmeli.Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin Türk olduğu nitelemesinden vazgeçilerek Kürtlerin varlığı anayasal olarak tanınmalı, Türkler ve Kürtler, ülkenin asli kurucu halkları olarak kabul edilmeli. Kürtçe, Türkçe ile beraber ikinci resmi dil olarak kabul edilmeli, Kürtçe aynı zamanda eğitim dili olmalıdır. Yeterli talep olması halinde anadili farklı olan diğer vatandaşların da kendi dillerinde eğitim alabilmelerinin önü açılmalı.İlköğretim öğrencilerine okutulan, ırkçılık kokan 'Andımız' ve benzeri metinler kaldırılmalıdır. Muhtelif yerlerde yazılan 'Ne Mutlu Türküm Diyene' gibi yazılar silinmeli.Başta Şeyh Said olmak üzere Kürtlerin büyük bir saygı ile andıkları Kürt âlimlerine zulmedildiği resmen kabul edilmeli, yakınlarından ve bütün halktan özür dilenmeli.Said Nursi, Şeyh Said ve Seyyid Rıza gibi şahsiyetlerin mezar yerleri açıklanmalı, İstiklal Mahkemeleri ile ilgili arşivler derhal açılmalı.Medreseler iyileştirilmeli, asli fonksiyonlarına kavuşturulmalı ve medreselerde verilen icazetlere resmi statü tanınmalı."Bu demektir ki Cumhur İttifakı, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerine dinamit koymak isteyen bir parti ile ittifak peşinde!Herkesin vatandaşlık bağı ile ülkesine bağlı olduğu laik Türkiye Cumhuriyeti yerine, insanların kul olarak görüldüğü din eksenli "ümmet