Anlatılan senin hikâyendir

Ünlü "Anlatılan senin hikâyendir' cümlesi aşağıdaki isimlerden hangisine aittira) Sigmund Freud b) Karl Marx c) Charles Darwin d) Walt DisneyKim Milyoner Olmak İster yarışmasında sorulan bu soruya ekranları başındaki milyonların pek çoğu muhtemelen doğru cevabı veremese de, bu milyonlarca kişinin pek çoğunun milyoner olup, daha müreffeh bir hayat yaşamak istediği bir gerçek.Dünya zenginleri listesinin başında çok uzun süredir teknoloji şirketi sahiplerinin olması boşuna değil. Bugün en büyük katma değer de, artı değer de teknolojide, yazılımda. Yukarıdaki sorunun doğru cevabı olan Karl Marx'ın kulakları çınlasın.Geceleri iyi bir fikrin uyutmadığı binlercesi, hayallerini hayata geçirmek için maalesef pek çok güçlükle karşılaşıyor. Hayallerini hayata geçirmek için yazılım bilgisine sahip olmaları gerektiğini, yazılım öğrenmenin zor olduğunu düşünüyorlar. Biraz daha cesaret edebilenleri yazılım şirketlerinden projeleri için fiyat teklifi alıp, çoğunlukla mahzun bir şekilde hayallerini ötelemek zorunda kalıyor. Aldıkları teklife güç yetirebilenlerin karşılaştığı zorluklar ise başka bir yazının konusu olsun...Daha önce bu köşede "Az kod, çok hayal" başlığı ile giriş yaptığımız No Code fikri bizim ülkemizde henüz yeterince yaygınlaşmasa da epeydir dünyada teveccüh gören bir yazılım geliştirme metodolojisi.Ülkemizde No Code yaklaşımının en büyük bariyeri konservatif yazılımcıların zaman zaman bu konuda gösterdiği lince varan tepkiler. Nitekim birkaç hafta önce Youtuber Orkun Işıtmak da No Code konusunda duyduğu heyecanı dile getirdiği bir tweeti nedeniyle hafif tertip bir lince maruz kalmıştı."Yeni akım kodsuz yazılım. (No-code)Uzun zamandır takip ediyo ve farklı araçları deniyorum. Yakında "No Code Yazılımcı" ları artmaya başlayacak. Bir satır kod yazmadan istediğiniz app'i ya da web uygulamasını yapabiliyorsunuz. Şimdiden araştırın, geleceğin mesleği olacak." https:twitter.comOrkunisitmakstatus1470706326519099395Siyah ekranlarda idare edilen işletim sistemlerinin masaüstü yöneticileriyle daha kullanılır hale gelmesini; bellek yönetimi gibi alt seviyeli işleri bizim adımıza yapan yüksek seviyeli yazılım dillerinin varlığını, yazılım geliştirme serüvenini neredeyse otomatik tamamlama seviyesine indiren geliştirme ortamlarının (IDE) yeteneklerini, sunduğu imkânları elleri patlarcasına alkışlayanların No Code'a burun kıvırmasına pek anlam veremiyorum.Zira bu da tarihin gelinen aşamasında teknolojinin bize sunduğu yepyeni bir imkân.(Yine Marks'ın dilinden söyleyecek olursam zamanı gelmiş bir fikri hiçbir şey engelleyemez.)Her konuda kolaylık, hızlılık ve verimlilik vaad edilirken iyi bir fikrin hayata geçirilmesi için arşa uzanan bir öğrenme eğrisi sunarsanız yine ecnebiler çıkıp "Dur bir dakika ya hu! Ben birkaç kolaylık sunayım da insanlar belirli şablonlar üzerinden, sürükle bırak ile istedikleri mobil uygulamayı, web sitesini yapsın" diyerek yepyeni bir atılımı başlatır. Milyon dolarlık bir sektör, koskoca bir piyasa oluşur, Gartner gibi ciddiyetli kuruluşların gelecek tahminlerinde önemli bir yer tutar, burun kıvıranlar da nal toplamaya devam ederler.Enseyi çok da karartmayalım. Çok şükür ki No Code dünyasında, daha ilk günlerden itibaren ülkemizden bir aktör de hatırı sayılır işler yapıyor. Üstelik 2018 yılından itibaren dünyada da adından epeyce söz ettiriyor.Serüvenine 2016 yılında Octopod olarak başlayan ve geçtiğimiz günlerde beşinci yıldönümünde Xpoda adıyla devam edeceğini belirten No Code platformundan