Hayvana şiddet, insana şiddetten farksızdır

''Köpekler insan olduklarını sanırlar, kediler ise Tanrı olduklarını"... Bu söz, ünlü, cesur, öncü Fransız yazar Colette'e ait. "Kedi insana tepeden bakar. Köpek insanın ağzının içine bakar. Ama domuz dosdoğru gözlerinizin içine bakar. Ben domuzları severim."Bunu söyleyen ise dünya siyasetine yön vermiş Churchill.Hayvanlar üzerine söylenmiş milyonlarca söz arasından en çok, en sık anımsadıklarım bu ikisi... Dinsel referansları bir yana bırakacak olursak, siyasette de edebiyatta da insanların hayvanlara karşı tavrı, tutumu, davranış biçimi aynı şablonu izliyor. Nefret ya da sevgi; kötülük ya da iyilik, şefkat ya da kin, intikam, empati ya da ayırımcılık, ötekileştirmek, düşman bellemek... Yaptığınız seçim, birey ve toplum olarak sizin yeryüzündeki yerinizi, kişiliğinizi, kimliğinizi ama aynı zamanda geleceğinizi de belirliyor. ÖyleyseHAYVAN SEVMEYEN, İNSAN SEVEMEZ Konya'da belediyeye ait hayvan barınağındaki o rezillikten beri, günlerdir hayvana karşı şiddet konuşuluyor. Hemen belirteyim, salt Konya değil, ülkenin her köşesinde benzer bir katliam sürmekte! Yasaların uygulanmaması, yasanın eksiklikleri, alınmayan önlemler, cezai yaptırım olmaması ya da çok hafif olması, barikatların koşulları, denetimsizlik, medyanın nefret dili... Bütün bu konular siyasi partiler, belediyeler STK'ler tarafından tek tek ele alınıyor. Eğer o korkunç görüntüler ortaya çıkmasaydı, korkarım bu denli farkındalık yine olmayacaktı. (Zülâl Kalkandelen'in gazetemizdeki dizisi yıllardır bu alanda mücadele verenlerin görüşlerini de kapsıyor. Kaçırmayın!)Vurgulamam gerek: Hayvan sevmeyen, insan da sevemez! Doğayı sevmeyen, doğaya saygısı olmayanın, insana da sevgi ya da saygı beslemez, besleyemez!Şiddet sapkınlıktır! Tüm psikologlar hayvana şiddetle, cehalet oranının yüksekliği arasında bir paralellik kuruyor. Bakmayın ülkemizde son yıllarda cehaletin prim yapmasına, yetkili ağızlardan cehalete övgüler düzülmesine; eğitim ve bilinç arttıkça, doğaya ve hayvanlara da sevgi, saygı, anlayış, şefkat, iyilik çoğalıyor.Öyleyse Demiştim... Öyleyse yapılacak şey belli. Gücünü ve iktidarını, nefret, kin, öfke, intikam, gerilim, kavga, şiddet, savaş, cehalet, ayırımcılık ve ötekileştirmekten alan bu iktidarı bir an önce hak ettiği yere yollamak ve birbirlerinden ne denli farklı olsalar da, bu amaç için bir araya gelenlere kucak açmak! HAYDİ KİTAP FUARINA Güçlünün güçsüze