Çeyrek asırlık Uçan Süpürge

Onların çerden çöpten yapılmış, tahta saplı süpürgeleri yok. Kara pelerinlerine bürünüp, o süpürgelere binip duvarlardan bacalardan süzülüp evlerden içeri girmişlikleri de yok. Ama mirasçısı oldukları binlerce yıllık kadınlık birikimi ve bilinciyle bu ülkenin her köşesine uzandılar, tüm dünyayı da bize getirip yeryüzünün insanlık hallerini bizlere sundular! Uçan Süpürge Film Festivali bu akşam 25. yaş gününü görkemli bir törenle kutluyor. Onlar, 25 yıldır sinema aracılığıyla kadın örgütleri arasındaki dayanışmayı güçlendirdiler. Sinemadaki kadın emeğini yücelttiler. Kadın tarihinde iletişim ve dayanışma kurdular. Kadın bakış açısını içeren filmleri aktardılar. Bunları erkek egemen bir alanda sinema alanında gerçekleştirdiler. Uluslararası sinema dünyasında çok önemli bir yer edindiler. Bir film festivali diye başlayan bu olay, yıllar içinde eşsiz bir dayanışma ağına dönüştü. Halime Güner'in kurduğu Uçan Süpürge Vakfı'nın toplumsal ve politik yaşamımızdaki önemini ve gerçekleştirdikleri projeleri bu köşede daha önce yazdığımdan yeniden bu konuya dönmüyorum. Ama Türkiye Kadın Örgütleri Rehberi'ni hazırlayıp sivil toplumun kullanımına sunmalarını, "Çocuk Gelinlere Hayır" ulusal platformunu ilk gündeme taşımalarını ne denli vurgulasam azdır. KADINLARIN MİRASI Festivalin bu yılki teması: Kadınların Mirası. Bu akşamdan sonra, 5 Haziran'a dek 60'ı aşkın film, yüzlerce seansta Ankaralı sinama severlerlerle buluşacak... İçlerinde son iki yıldır en önemli uluslararası festivallerde ödül almış ünlü yönetmenlerin ve hiç bilmediğimiz yönetmenlerin de işleri var... Tümünün ortak yanı aynı temayı işlemesi. Biletler öğrencilere 10 TL, öğrenci olmayanlara 25 TL. Amaç herkesin yararlanmasını sağlamak. Festival programına www.kadinlarinmirasi.com adresinden ulaşabilirsiniz. Festivalin onursal başkanı Türkan Şoray. Onun olduğu yerde sadece güzellik değil, dürüstlük, doğruluk, dayanışma ve nitelik de vardır! Yarın ise yine "Kadınların Mirası" başlığıyla Fatmagül Berktay, Gülden Treske ve Alin Taşçıyan'ın moderatörlüğünde bir panel var: "Hayatın her alanında varlığı yok sayılan, görmezden gelinen ama hep var olan kadınların, yüzyıllardır süren mücadeleleri ve sanatla direnişlerinden çıkan deneyimlerin,