''İlk karşılaştığımız an film karesi gibi aklımda''

"Biyolojik olmasa da bir çocuğun babası olmak istedim" diye yola çıkan Serkan Özübek şimdi 5.5 yaşında olan oğlu için "Sanki doğduğundan beri beraberiz gibi hissediyorum. Her şey toz pembe değil tabii ki. Babalıkla değil de, tek ebeveynlikle ilgili zorlandığım kısımlar oluyor" diyor"Biyolojik olmasa da bir çocuğun babası olmak istedim" diye yola çıkan Serkan Özübek şimdi 5.5 yaşında olan oğlu için "Sanki doğduğundan beri beraberiz gibi hissediyorum. Her şey toz pembe değil tabii ki. Babalıkla değil de, tek ebeveynlikle ilgili zorlandığım kısımlar oluyor" diyor.Serkan Özübek, Türkiye'de evlat edinen ilk bekâr erkek. Oğluyla 3 yıl önce başlayan hikâyelerini, sosyal medyada "kalptenbaba" adıyla yaptığı paylaşımlardan biliyoruz. Evlat edinme konusunda farkındalık yaratmak amacıyla tek ebeveynlik tecrübelerini ve edindiği bilgileri paylaşan Özübek, bu sayede pek çok kişiye ulaştığını ve 2 yıl içinde 30'a yakın kişinin oğlu ile hikâyesinden aldığı cesaretle evlat edinme veya koruyucu aile olma başvurusu yaptığını anlatıyor."Bana mesajla ulaşıp prosedürü soranlar, yardım isteyenler, 'Tek erkek olarak siz başarmışsınız biz niye yapamayalım' deyip cesaret alanlar, çocuğuna kavuşup bana fotoğraf atanlar oldu" diyen Serkan Özübek, gerçek bir sevgi ve bağlanma ilişkisi için illa biyolojik ebeveynliğe ihtiyaç olmadığını söylüyor. Evlat edinmek için girişimde bulunduğunuzda yapılmış başka başvuru var mıydı Bana eşlik eden sosyal hizmet uzmanı, bir bekâr erkek başvurusu daha olduğunu söylemişti ancak nasıl sonuçlandı bilmiyorum. Ben başvuru yaptığımda, önümde emsal bir dava olmaması moralimi bozmuştu. Şansım az herhalde diye düşünmüştüm. O nedenle ne kadar çok örnek olursa o kadar iyi olur ve düşünenlere cesaret verir.Siz nasıl karar verdiniz40'lı yaşlarıma geldiğimde ilişkilerim evlilikle sonuçlanmamıştı. Sonrası için de olur mu olmaz mı belli değil diye düşündüm. Bir yandan da çocukları çok seviyordum ve bir çocuğu çok iyi bir şekilde yetiştirebileceğime inanıyordum. Yine de etrafımda evlat edinmiş arkadaşlarım olmasa, bu farkındalığa ulaşır mıydım bilmiyorum! Ben de biyolojik olmasa da bir çocuğun babası olmak istedim.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6774960;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6774960;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarzeynep-ismanilk-karsilastigimiz-an-film-karesi-gibi-aklimda-6774960' });Bekâr bir erkek olarak çocuk bakımı sizi korkuttu mu Korkutmadı. Başvurum onaylandığında beni 3-4-5 yaş erkek çocuk sırasına aldılar. Oğlum 2.5 yaşındaydı hayatıma girdiğinde. Dolayısıyla yürüyordu, konuşabiliyordu. Hatta kendi yemeğini kendisi yiyordu! Bebekliklerinden beri ilgilendiğim 6 yeğenim var. Elbette annemin, yengelerimin ve arkadaşlarımın tecrübelerinden çok faydalandım. Ayrıca çok okudum, araştırdım. Okuduklarımla, içimden gelenleri harmanladım. Oğlumla ilk anda oluşan sevgi bağımız hiç kopmadı. Doğruların yanında hata da yaptım elbette. Ama birbirimizi sevmekten hiç vazgeçmedik. Gerisi de geldi zaten.İlk karşılaşmanız nasıl olduO an bir film karesi gibi hâlâ hafızamda. Çok duygusal bir andı. Sıram gelince çocuk dosyasını okumak için kuruma davet ettiler. Heyecandan uyuyamadığım pek çok geceden biriydi. Ertesi sabah erkenden gittim. Sosyal hizmet uzmanı ile beraber çocuğun dosyasını okuduk. Sonra size "çocuğu görmek istiyor musunuz" diye soruyorlar. Dosya üzerinden istediğiniz kadar hayır diyebiliyorsunuz. Ancak çocuğu ziyaret ettikten sonra, en fazla 3 defa hayır deme şansınız var. Sonrasında başvurunuz iptal oluyor. Bu arada dosyada kesinlikle fotoğraf yok. Ben okuma biter bitmez evet demiştim zaten. Sonra gerekli izinler alındı ve bir gün sonra yuvada çocuğu görebilirsiniz dediler. İşte o bütün uykusuz gecelerin doruk noktasıydı. Bir dakika bile uyuyamadım. Ertesi gün erkenden görmeye gittim. Müdür, bana yine çocukla ilgili bilgi verdi. Yarısını duymadım bile heyecandan. Kalbim yerinden çıkacaktı. Bu anı doğumhane kapısında bekleyen baba olarak tanımlıyorum. "İşte geldi" dediklerinde, kumral, kocaman kara gözlü, muzip bakışlı bir yakışıklı, "anne" dedikleri görevli kadının elinden tutmuş, kapı girişinde bana bakıyordu. Ayağa kalktım, o an istemsizce gözlerimden yaş süzüldü. 2.5 yılın stresi, moral bozuklukları, heyecanlar, meraklar, uykusuz geceler hepsi son bulmuştu. Oğlum karşımda duruyordu. Hemen yanına gittim. Her ne kadar sarılmak istesem de, onun için bir yabancı olduğumu biliyordum. Elini sıktım, "Merhaba benim adım Serkan. Senin adın ne" dedim. Yarım yarım ismini söyledi. Sonra bizi oyun salonuna aldılar ve yalnız bıraktılar. O resmî tanışma, 5 dakika içinde oğlumun kucağıma, sırtıma, omuzlarıma çıkması ile bayağı samimi bir hal aldı!"Onsuz hayat düşünemem"Evlat edinmek sizi değiştirdi miBen oğlumdan önce de mutlu biriydim. Hayattan keyif almasını biliyorum. Fakat oğlum hayatıma girdikten sonra mutluluğum katlanarak çoğaldı. Şu an onsuz bir hayat düşünemiyorum. Ancak oğlumu hayatımın merkezine koymuyorum. Biz, birbirimizin hayatına saygı gösterip, birlikte yaşıyoruz. Önem verdiğim en önemli şeylerden biri bu. Yani oğlumun bağımsız bir birey olması, kendi isteklerini çekinmeden söylemesi. Tabii ki hepsini gerçekleştirmiyorum ama mesela