Nasihat istersen ölüm yeter

Sabah kalktığımdan beri bu vecizenin son cümlesini nakarat gibi tekrarlıyorum. Tekrarlarken de ocağımıza düşen vefatlar, ahirete göçmüş yakınlarımızın hatıraları, hüzünlü levhalar halinde akıp geçiyor zihnimden.

Ölüm ve ayrılık acısının yürekte açtığı yarayı ve hasretin yakıcılığını bilenler bilir. Bu teessürat ince bir sızı halinde sizinle akıp gidecek; ama sessiz, ama dile getirerek... Bu böyle.

Fakat ölümün yaşayana nasıl bir ibret ve nasihat olduğunu, yine ocağa düşünce, çok sevdiğiniz gidince talim ediyorsunuz. Vefat edenlerin ardından hep güzel şeyleri anlatırız, hayırla yâdederiz.

Ama onlar yaşarken öyle mi Kimi zaman öfkelenir, gücenir, kırılırız. Bazen söylenmeyecek bir söz söyler de kırarız, bazen istediği bir şeyi yapmaz, ya da erteleriz. Bazen de yaparız ama nefsimize ağır gelir.

Arayıp sorarız belki, ama ertelediğimiz de, kendi dünyamızın dertlerine daldığımız da çok olur. Kıymet bildiğimizi, verdiğimizi düşünürüz ama o kadar çok ihmallerimiz, hoyratlıklarımız olur ki... Ancak onlar gittikten sonra anlarız. Keşke deriz daha çok yapsaydım, keşke ters cevap vermeseydim, keşke keşke... Ne kadar ihtimam göstersek de, o keşkelerimiz iç sesimizde yankılanır durur.

Bir ölümle bir devir kapanır, annemle dediğin zamanlar geçmişte kalır. Bir semte yolun düşmez olur, ayağın gitmez olur, bir kapı kapanır "Ayfer'e gidiyorum" derdin, diyemezsin artık.

Kabrin öte tarafına giden yakınların arttıkça yarım kalırsın, eskide kalırsın, eskimiş kalırsın. Dünya duraklarının sonuna doğru geldiğini bilirsin de, ineceğin durağın vakti meçhul yolculuğunda ne kadar vakit kaldığını kestiremezsin. Hayatın yara almıştır artık. Gamsız, tasasız, gelecek endişesiz güldüğün, beraber olduğun hayat manzaraları, ya geçmişte kalır, ya da eksiktir.

Anneanne dede evin mesela. Yine oradadır ama bir anneannenin gidişiyle diğer fertleri tesbih gibi dağılmıştır. Gidersin bir burukluk, toplansan da eski zevki vermez olur. Dünyanın ne kadar kısa, ölümün yakın ve çalışmanın ahiret için bir değer taşıdığını bir yakın vefatı daha çok idrak ettirir.

Ölüm; kendi ölümünü düşünmek ve ahirete hazırlanmak için en tesirli nasihattir. Fakat ölüm dünyada yaşarken de iyi ahlâklı olmanın gereğini hissettiren en tesirli nasihatçıdır.