Bana eksilince hoşuna giden bir şey söyle!

Geçen WhatsApp Durum üzerinden bir anket yaptım. "Bana eksilince hoşuna giden bir şey söyle" diye. "Ben başlatıyorum, kilo" dedim, devamı sizde...

Zira kilo almak bu çağın en baş problemi neredeyse, vermek de o kadar zor. Tartının gösterdiği sayıyı görünce, biraz eksilmiş görmekten duyduğum memnuniyetten mütevellit duruma böyle yazdım.

Cevaplar geldi ardından, kilo ortak cevaptı ama sepetteki ütülüklerin eksilmesi ikinci sırada yer aldı. Biraz yaş alınca ütü yapmak zorlayıcı. Nedense hanımların en zorlandıkları iş türü aynı zamanda.

Dolayısıyla ütü sepetinin eksildiğini görmek bir başarı ve sevindirici.

Değişik cevaplar geldi: Bazı akrabalar, hayatımı engelleyen insanlar, dert, borç, serum dedi biri, öfkem dedi bir diğeri. Kavuşmayı beklediğin kişi için eksilen zaman dedi bir başkası.

Hastanede askerlikte kalma süresinin azalması vesaire... Allah eksikliğini göstermesin dediğimiz çok şey var hayatımızda. "Amaaan eksik olsun" diyerek savuşturmak istediğimiz bazı kişiler ve durumlar da...

Rahmetli annemin tevekkülle söylediği, arzu edilen bir şeyin tam elde edilememesi ya da tamamlanamaması üzerine. "Napalım o da eksik kalsın" var teslimiyet ve kanaatı barındıran.

"Bir sen eksiktin" denen, istenmeyen bir durum veya kişinin başa gelmesinde söylenen bir söz de var.

Hasılı, eksik kelimesi bir yoksunluk barındıran ve genel olarak olumsuz çağrışımlar içeriyor.

Nasıl olmasın, ayet-i kerime bildirmiyor mu: "Sizi mutlaka biraz korku ve açlık ile; biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden noksanlaştırmak sûretiyle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele!" (Bakara 155) Görüldüğü üzere eksiklik, noksanlık bir imtihan sebebi. Fakat bazen de kazanma sebebi. Kişinin kendini eksik, kusurlu, aciz görmesi gibi meselâ. Bu tefekkürü yapıp ona göre davranmayı bilene, her eksik aslında hoşa giden bir şeydir. Zira tamamlayan o değil, gücü yeten haşa kendisi değil...