Piyasalara çiftyönlü baskı

Dış borsalarda satış baskısı sürüyor. Piyasalar bir yandan Fed'in faiz arttırımı ve sıkı para politikası diğer yandan ekonomideki durgunluk sinyallerinin etkisi altında. Son gelen veriler de ekonomilerde yavaşlamaya işaret ediyor. ABD ve Japonya ilk çeyrekte küçülürken Çin sanayisi ise daraldı.Piyasalarbaharı biraz sıkıntılı tamamlıyor. ABD borsaları başta olmak üzere dış borsalarda satış baskısı devam ediyor. Merkez bankalarının parasal sıkılaşma politikaları, stagflasyon ve resesyon tartışmaları, yüksek enflasyon borsalarda yaşanan düşüşte öne çıkan gerekçeler. Fed Başkanı Powell'ın geçen hafta yaptığı konuşması oldukça 'şahin' bulunmuştu. Powell, enflasyon düşene kadar mücadeleye devam ve her türlü önlemin alınacağı yönünde kararlılık mesajı verirken gerekirse agresif hareket etmekten bahsetmiş, Hollanda Merkez Bankası Başkanı ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı Knot ise temmuz ayında 50 baz puanlık faiz artışı olasılığına dikkat çekmişti. Parasal sıkılaşmanın devam edeceği beklentisinin yanında son dönemde yayınlanan verilerin ekonomideki yavaşlama tartışmalarını canlandırması borsalara ayrıca olumsuz yansıyan bir gelişme oldu. En yetkili ağızlardan gelen açıklamalar bir bakıma bu görünümü teyit eder mahiyetteydi. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, "Yüksek gıda ve enerji fiyatlarının tüm dünyada üretim ve harcamaları baskıladığını, enflasyonu yükselttiğini ve stagflasyonist etkilere sahip olduğunu" söyledi. Diğer yandan ABD haftalık işsizlik başvuruları son dört ayın en yükseğine ulaştı ve 218 bin olarak açıklandı. Ayrıca, Walmart gibi büyük perakende firmalarının zayıf bilançoları bu görünüme katkı yaparken, bilanço performanslarındaki zayıflamanın enflasyonun tüketici talebini olumsuz etkilediği şeklinde değerlendirmeleri beraberinde getirdi.Haberin DevamıEKONOMİLERDE KÜRESEL DURGUNLUKEkonomideki durgunluk beklentileri küresel bir durum. ABD'nin bu yılın ilk çeyrek büyümesi yüzde -1.4 olarak açıklanmıştı. Japonya da sürpriz şekilde yine yılın ilk çeyreğinde yüzde 1.0 küçülme yaşarken geçen hafta Çin sanayisi yüzde 2.9 daralma gösterdi. Çin'de vaka artışlarına bağlı kapanma ve karantinaların etkisi var tabii ki. Çin ve Japonya merkez bankaları ekonomiye destek vermek için gevşek para politikalarına devam edeceklerini açıkladılar. Çin Merkez Bankası, 5 yıllık kredi ana faiz oranını 15 baz puan düşüşle yüzde 4.45 seviyesine çekerken 1 yıllık kredi ana faiz oranı ise yüzde 3.7 seviyesinde tutuldu. Beklentiler 5-10 baz puan indirim yönündeydi. Çin ile ilgili diğer kayda değer gelişme, Şanghay'da salgın hastalığa bağlı kısıtlama ve kapanma tedbirlerinin yumuşatılması sokağa çıkma yasağının kaldırılması oldu. Bu durum son günlerde düşüş yaşayan petrol fiyatlarını biraz yükseltirken, Brent Petrol tekrar 110 dolar seviyesini test etti. Ancak ekonomideki durgunluk beklentileri nedeniyle yükseliş denemesi oldukça sınırlı kaldı. Ayrıca aynı gerekçe ile çelik, bakır gibi bir çok emtia fiyatında düşüşler söz konusu. Olay sadece söylemlerde kalmamış piyasalar tarafından fiyatlanmaya başlamış. Son ekonomik veriler de bu yönde sinyal vermeye başlamış görülüyor. Bir özel durum olarak, faiz indirimi ve Çin'deki karantina tedbirlerinin gevşetilmesi Cuma günü Asya Borsalarına alım olarak yansırken bu durum ABD ve Almanya borsalarında da tepki alımlarına neden oldu. Fakat tek başına bu gelişmenin dış borsaları taşıması çok zor. Piyasalarda temkinli görünüm korunuyor.Haberin DevamıSIKI PARA POLİTİKASI ALTIN FİYATINI SINIRLADIPiyasaların önemli referans parametrelerinden biri olan ABD 10 yıllık bono faiz oranı yakından takip ediliyor. Son günlerde yüzde 3.00 seviyesinin altında ve yüzde 2.80 seviyesine yakın işlem görüyor. Bu durum için hisse senetlerinden çıkan paranın tahvil ve bonolara yöneldiği şeklindeki değerlendirmeler yapıldı. ABD ekonomisindeki resesyon endişelerine bağlı olarak dolardaki zayıflama ve tahvil faiz düşüşü altının ons fiyatına tepki çıkışı olarak yansıdı. Ayrıca risk iştahında azalma ve yüksek enflasyon etkisi de var. Altının ons fiyatı 1.800 doların altını test ettikten sonra cuma günü 1.840 seviyesinin üzerine çıktı. Fed'in sıkı para politikası altın fiyatındaki yükselişi sınırlayan bir gelişme olarak görülüyor. Altının bu dönem en fazla duyarlı olduğu parametre ABD tahvil bono faiz oranları. Ancak önümüzdeki dönemde, güvenli liman ihtiyacını arttıran gelişmeler söz konusu olursa veya Fed resesyon tehlikesine istinaden faiz arttırımlarında vites küçültürse bu durum altın fiyatına yükseliş yönlü etki edebilir. Fed Başkanı Powell konuşmalarında faiz konusunda her ihtimale bir açık kapı bırakıyor. Enflasyon ve ekonominin seyrine göre daha agresif veya gevşek bir politika olasılığını gündemde tutuyor. Beklenildiği üzere küresel ekonomi yavaşlarsa Fed faiz arttırım ve parasal sıkılaşma