Piyasalar 'Fed'e konsantre

ABD'de son 40 yılın en yüksek enflasyon oranlarına ulaşıldı. Enflasyonun bu denli yükselmesi sonrasında gözler ABD Merkez Bankası'na çevrildi. 26 Ocak Çarşamba günü Fed'in yapacağı toplantı için duyarlılık arttı. Bu toplantıda faiz arttırımı beklenmese de, mart ve sonrası için beklentiler faiz arttırımı olacağı yönünde. Ancak toplantı sonrasında verilecek mesajlar da büyük önem taşıyor.Piyasalarda dalgalı görünüm sürüyor. Borsa İstanbul ile birlikte döviz kurları ve gösterge tahvil faizinde düşüş vardı. Dış borsalarda ise zayıf bir görünüm hâkim. Hatırlanacağı üzere kasım toplantısıyla ABD Merkez Bankası (Fed) parasal sıkılaştırma sürecini başlatmıştı. Bu yıl için faiz arttırımının olup olmayacağından çok tartışmalar kaç defa faiz arttırılacağı üzerinde yoğunlaşmış durumda. Özellikle son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaşan ABD enflasyonu (TÜFE) nedeniyle şartlar tamam sayılır. Bu açıdan 26 Ocak Çarşamba günkü toplantıya ilişkin duyarlılık arttı. Bu toplantıda faiz arttırımı beklenmiyor. Beklentiler daha çok mart ve sonrası için. Ancak toplantı sonrası yapılacak açıklamalar önemli olabilir. Açıklamalarda daha erken bir parasal sıkılaştırma sinyali verilip verilmeyeceği konusu takip edilecek. Bu yönde bir işaret gelirse de sürpriz sayılmaz. Piyasalarda "beklentiler alınır, gerçekler satılır" diye bir anlayış vardır. Bu nedenle söz konusu gelişmelere ilişkin fiyatlamalar çok belirgin olmasa da yapılmaya başlandı.Borsalarda risk iştahındaki azalma ve satışlar dışında önemli bir referans olan ABD 10 yıllık bono faiz oranındaki yükseliş bir bakıma bu algının yansımaları olarak görülebilir. Bir de bu gelişmelere Rusya ile Ukrayna arasındaki gerginliğin eklenmesi, deyim yerinde ise olayın tuzu biberi oldu. ABD ile Rusya arasında yürütülen görüşmelerden henüz yumuşama veya anlaşma haberleri gelmiş değil. ABD, Almanya ve İngiltere, Rusya'nın Ukrayna'ya girmesine şiddetle karşı çıkıyor. İhtimal olarak düşük görenler çoğunlukta olsa da Rusya'nın böyle bir hamlesi Türkiye'nin de yer aldığı coğrafya için ciddi bir istikrarsızlık demektir. Bu meyanda piyasalar, Fed ile birlikte jeopolitik risklerin de etkisine girmeye başladı. Altının ons fiyatındaki yükseliş bunun bariz göstergelerinden biri. Ancak bu aşamada çok ciddi bir fiyatlamanın yapıldığını söylemek zor. ABD ve Almanya borsalarında satışlar biraz derinlik kazansa da sat çık veya nakit kraldır (cash is king) aşamasında değiller. Kontrollü bir geri çekilme tanımı daha doğru olacak. Zor gündem ve Fed toplantısı nedeniyle temkinli görünüm korunuyor.ALTINDA TEPKİ ÇIKIŞI Düşüş hareketinin ardında yatay seyrin hakim olduğu altının ons fiyatında geçen hafta tepki alımları vardı. Rusya-Ukrayna olayı, bir süredir unutulan güvenli liman ihtiyacını öne çıkardı. Ayrıca ABD Başkanı Biden'ın enflasyon ile mücadelede kararlılık vurgusu yanında ABD Hazine Bakanı Janet Yellen'ın "Enflasyonun 2022 sonuna kadar yüzde 2'ye yakın düşeceğini tahmin ettiğini" söylemesi sözlü yönlendirme işlevi gördü. Bu durum yüzde 1.90 seviyesini test eden ABD 10 yıllık bono faiz oranının gerileyerek 1.70'li seviyelere çekilmesine neden olurken altın fiyatına da katkı yaptı. Ancak duyarlılık daha çok Rusya-Ukrayna olayına dair gibi görünüyor. Bu yöndeki olası bir anlaşmanın altın fiyatlarını zayıflatıcı etkileri beklenebilir. Zira Fed'in faiz arttırım kararları ve parasal sıkılaştırma politikası altın fiyatını baskılayacak gelişmeler. Teknik açıdan bakacak olursak, çıkışın devamı ve güç kazanması için 1.850 doların üzerinde kalınması önemli. Piyasaların nabzını bir süre için altın fiyatları üzerinden ölçme gibi bir durum söz konusu olabilir. Diğer dikkat çeken nokta, son günlerde altının yanı sıra fiyatı yakından takip edilen kıymetli metallerden biri de gümüş. Geçen hafta gümüşte de altın gibi tepki hareketi vardı. Bu açıdan piyasanın radarına girmiş görünüyor.TCMB FAİZİ SABİT TUTTU Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) piyasa beklentilerine uygun olarak politika faiz oranını değiştirmedi ve 14 seviyesinde tuttu. Yüksek enflasyon, TCMB faiz oranıyla enflasyon arasındaki makasın oldukça açılması (eksi faiz) ve dış piyasalarda genişlemeci para politikasının sonuna yaklaşılması nedeniyle bunun doğru bir karar olduğu konusunda çok kabul gören bir görüş var. Geçen toplantı metninde "para politikasının sonuçlarını görmek için yılın ilk çeyreğine kadar beklenileceği" ifadesi bu toplantı metninde yer almadı. Ayrıca, dezenflasyonist sürecinin başlayacağını,