Agresif sıkılaşma döngüsüne devam

Ekonomi yönetimleri yüksek enflasyona karşı en etkili mücadele aracı olarak bir nevi panzehir gibi faiz artırımlarına gittiler. En dikkat çekeni ABD Merkez Bankası (Fed) oldu. 75 baz puanlık artışla birlikte son 28 yılın en sert artışını gerçekleştirdi. Toplantı sonrası yapılan açıklamalarda, ekonomideki büyüme tahminleri aşağıya çekilirken agresif sıkılaşma döngüsünün devam edeceği sinyali verildi.Piyasalar geçen hafta merkez bankalarından birbiri ardına gelen faiz artırım kararları gündemi belirledi. Ekonomi yönetimleri yüksek enflasyona karşı en etkili mücadele aracı olarak bir nevi panzehir gibi faiz artırımlarına gittiler. En dikkat çekeni ABD Merkez Bankası (Fed) oldu. 75 baz puanlık artışla birlikte son 28 yılın en sert artışını gerçekleştirdi. Buna sebep olarak ABD mayıs enflasyonunun yüzde 8.6 ile yükselişin tekrar ivme kazanması görüldü. Toplantı sonrası yapılan açıklamalarda, ekonomideki büyüme tahminleri aşağıya çekilirken agresif sıkılaşma döngüsünün devam edeceği sinyali verildi. Fed üyelerinin yıl sonuna kadar faizin yüzde 3.4 seviyesinde olacağı ve 175 baz puanlık daha artış öngörüleri ile enflasyonun yüksek kalmaya devam edeceği vurguları vardı. Toplantı sonrası Fed Başkanı Powell ise; Enflasyonun yüksekliği ve kontrol altına alınması gerekliliğine, 75 baz puanlık faiz artışının önden yüklemli olduğuna vurgu yaparken sonraki toplantılarda mevcut görünüme göre karar vereceklerini söyledi. Ayrıca, ABD ekonomisi güçlü ve sağlıklı, ekonomide genel bir yavaşlama işareti yok. ABD ekonomisi daha yüksek faizlerle başa çıkacak kadar iyi konumlanmış durumda. Hala ekonominin yumuşak iniş yapabileceğine inanıyoruz.Haberin DevamıGelecek toplantıda esnek olunacağı, 50 veya 75 baz puanlık artışın olası göründüğü, görüşlerine yer verdi. Piyasalar tarafından faiz artışı sert, açıklamalar oldukça "şahin" bulundu. Yüksek faiz ve parasal sıkılaşmanın doğal sonucu olarak ABD ve küresel ekonomiye ilişkin resesyon ve yavaşlama beklentileri arttı. Bu durum sert düşen borsalar başta olmak üzere piyasalar tarafından fiyatlanmaya başlandı. ABD SP 500 Endeksi'nde düşüşü ve zayıf görünümü temsil eden "ayı piyasasına" girildiği kabul edildi. Hatırlanırsa geçen haftaki yazımızda, 50 baz puanlık faiz artışının beklentiler dahilinde olduğu, 75 baz puanlık artış olursa piyasaların farklı tepki verebileceği konusunda uyarılarımız vardı. Arz yönlü tehditler devam etmekle birlikte yüksek faizle talebin baskı altına alınması, enflasyon üzerinde belli ölçüde etkili olabilir.FED ÖNCÜ OLDUHaberin DevamıRusya olayı ve tedarik yollarındaki aksaklıklar hala gündemde. Fed merkez bankaları için önemli bir referans ve öncü olduğu için geçen hafta İngiltere, Arjantin, İsviçre ve Macaristan diğer merkez bankaları da faiz artırımlarına giderek onu izlediler. Avrupa Merkez Bankası'ndan da temmuz toplantısında faiz artışı bekleniyor. Japonya, Çin, Türkiye ise büyüme ve ekonomiyi destekleme tercihleriyle düşük faiz politikalarında ısrarcı olmaya devam ediyor.PARA DAHA PAHALI OLACAKBu arada IMF eski İcra Direktörü Rakesh Mohan'dan dikkat çeken ve birçok kişinin aklından geçen bir açıklama geldi. Mohan, "Birçok ekonomistten gelen uyarıya rağmen gelişmiş ülkelerdeki merkez bankalarının, enflasyonu ciddiye almadığını ve müdahalede geç kaldıklarını, Ukrayna savaşının devam etmesi durumunda küresel ticarette çok ciddi sorunlar yaşanacağını ve bu durumun enflasyonist baskıları artıracağını" söyledi. Geçen yıl başta ABD Hazine Bakanı Yellen ile Fed ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) başkanlarının "enflasyondaki yükseliş geçici" söylemleri klişeleşmişti. Geçtiğimiz günlerde ABD Hazine Bakanı Yellen "yanıldım" dediğinde ise iş işten geçmişti. Bu arada ABD Başkanı Joe Biden ise moral vermeye devam ediyor. Biden, bir durgunluğun "kaçınılmaz olmadığını" ve ABD'nin enflasyonun üstesinden geleceğinden emin olduğunu söyledi. Yellen ve Powell o kadar emin değil tabi ki. Son gelişmelerle ilgili ez cümle; Piyasaları ve ekonomideki büyümeleri besleyen "düşük faiz ve bol likidite ortamı" artık sonlandı. Diğer yandan dış finansman ihtiyacındaki Türkiye gibi ülkeler için para daha pahalı ve kıt olacak. Borsalarda temkinli görünümün devamı olası görülüyor.Haberin DevamıALTIN DALGALIAltın ons fiyatı bu dönem oldukça dalgalı. Fed faiz artışının ardından önce bir yukarı tepki verse de sonraki aşamada ABD 10 yıllık oranındaki yükseliş, ABD dolarındaki değerlenme ile altında düşüş yaşandı. Enflasyon ile mücadelede kararlı politikalar ve resesyon beklentileriyle ABD 10 yıllık bono faiz oranındaki geri çekilme ve ABD dolarındaki zayıflama ile tekrar tepki yükselişi görüldü. Ancak yüksek faiz politikaları nedeniyle çıkış denemeleri sınırlı kaldı. Altının ons fiyatı kısa dönem 1.800-1.880 dolar bandına sıkışmış durumda. İç piyasalarda ise dolarTL kurundaki yükseliş nedeniyle gramTL fiyatı 1.000 TL'nin üzerinde işlem görmeye devam ediyor. Dolar Endeksi 105 seviyesinin üzerinde kalmakta zorlanırken ECB'nin temmuz toplantısında faiz artırım beklentileri nedeniyle eurodaki zayıflama, eurodolar paritesindeki 1.0350 seviyesinin üzerinde durmuş görülüyor. Petrol fiyatında ise gerileme devam ediyor. Başka yan sebepler dışında bu aşamada fiyat düşüşüne ana etken ekonomideki yavaşlama ile talebin zayıflayacağı