Kavala mahkûm oldu, Gül utandı! Neden acaba

Abdullah Gül, Ekim 2013'te, Amerika'da düzenlenen bir çalışma kahvaltısında, Gezi kalkışması için, "Bu ve benzeri olayların başlangıcı ile ilgili açıkçası gurur duyarım" demişti. Bu açıklamadan sonra, "Cumhurbaşkanı" sıfatıyla Meclis'te yaptığı konuşmasında ise Gezi olaylarının demokrasinin göstergesi olduğunu vurgulamıştı. Bununla yetinmeyen Gül, "Her şey sandık değil, mesajınızı aldık" ve "Cadı avı olmaz" diyerek, Gezi olaylarını destekler mahiyette açıklamalarda bulunmuştu. Şubat 2019'da, üç beş ağacı bahane ederek iktidarı alaşağı etmeye yeltenen ve 10 kişinin ölümüne neden olan Geziciler hakkında, "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla soruşturma açıldı. 16 sanık hakkında, "Gaz maskesi, baret, deniz gözlüğü, motorcu kaskı, flama, sapan, sirke, solüsyon" ve "sargı bezi" gibi uyduruk delillerin "silah" olarak gösterildiği sulandırılmış bir iddianame hazırlandı. Gezi destekçileri, karar davası öncesinde 746 müşteki arasında yer alan Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan'a, "şikâyetlerini geri çekme" ve davaya yönelik "net tutumlarını" açıklamaları çağrısında bulundu. Kendisine "Başbakan"lık koltuğunu bahşeden Ak Parti'ye hakkını helal etmeyen Davutoğlu, "bir daha tekerrür etmemesi dileğiyle" şikâyetinden