Dümbelekçi yine içinden geçenleri yazmış!

Müjdat Gezen

Hep "usta sanatçı" diye pazarlanıyor ama ortada ustalığını tescil edecek bir esere rastlamak neredeyse imkânsız.

En çok bilinen ve bir "ayı oynatıcısını" canlandırdığı "Darbukatör Bayram" tiplemesiyle özdeşleşmiş durumda.

Bir ara; "Muzurevi" diye bir oyun sahnelemişti fakat Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi oyunun çalıntı olduğunu tescillemişti.

Tabii bir de yayımlanamayacak kadar kötü bir filmi var.

İsmi "Homoti."

Müjdat Gezen, kauçuktan yapılmış ucube bir kostümü yeğenine giydirip kendince bir "uzaylı" filmi çekmişti.

Gezen, uzaylı karakterine "Homoti" ismini; "efemine" yani "kadınsı" olduğu için uygun görmüş.

Anlayacağınız, dünya henüz uzaylıların varlığını tartışırken, Müjdat Gezen çeke çeke; uzaylının bile "cinsel sapkın" olanının filmini çekmiş.

İnternete düşen film, şimdilerde dalga geçmek için izleniyor.

Ateist yazar Aziz Nesin bile geçmişi hayli eskilere dayanan rezil filmi gördüğünde;

"Rezalet, sakın yayınlama bunu" diye uyarmış, Müjdat Gezen'i...

Rol arkadaşı olan ayıya bile "Pakize" ismini veren Müjdat Gezen, bir zamanlar "çapkınlar kralı'' diye anılıyormuş.

Zira Gezen'in, gördüğü tüm kadınlara "yükselmek" gibi bir huyu varmış.

Zaten bu iğrenç huyundan, anılarını anlattığı "Galiba Ben Sanatçıyım" adlı rezil kitabında, kendisi de bahsediyor.

Güya ilişki yaşadığı kadınları anlatırken onların isimleri yerine şifreler kullanan Gezen, "Seviştiklerimi değil, aşık olduklarımı yazdım!" dediği rezil kitabı ile ilgili;

"Kitabı yazarken kendimi elbette sansürlediğim zamanlar oldu. Ben bekârken çok âşık olduğum kadınlar vardı ama bu kadınlar şimdi evlendi. Bu insanları yazmadım. 'Yaşadığım' veya 'seviştiğim' kadınları değil, âşık olduğum kadınları yazdım" diyerek, kendince yaşadığı gayrimeşru ilişkileri masumlaştırmaya çalışmıştı.

Gezen'in bu skandal savunması, o dönem kendi mahallesinde bile "gayri ahlaki" bulunmuştu.

Kitapta ismi geçen Ajda Pekkan ise Gezen'in yazdıklarının gerçekle ilgisi olmadığını ve böyle bir olay yaşanmadığını söyleyerek, kitapta yazılanlarla ilgili yargı yoluna gitmişti.

Gezen ise, "60 yıllık hayatımın 35 yılı bekâr geçti. 'Hiç kız arkadaşım olmadı' deseydim çok komik olurdum..." diyerek, yaptığı rezilliği pişkince savunmaya devam etmişti.

Bu arada, Gezen'in "ilk aşkım" dediği kadın ise henüz 10-12 yaşındayken, hastalanan ilkokul öğretmeni yerine geçici olarak derslerine giren "Kadriye Hanım" diye biriymiş.

Çocuk yaşta iken öğretmenine asılan Müjdat Gezen, daha sonraları;

Kendinden 22 yaş küçük olan ve yine kendi ifadesiyle "hısmım" dediği Leyla Hanım diye birine yürümüş.

Evlenme istediğini annesine açtığında ise annesinin;

''Terbiyesiz, sen sübyancı mısın'' tepkisiyle karşılaşmış.

Belli ki Leyla Hanım, o dönem henüz reşit bile değilmiş.

Tabii, "ayı oynatmak" dışında başka bir meziyeti olmayan Müjdat Gezen'in skandalları bununla sınırlı değil

Bundan birkaç yıl kadar önce Halk TV'de, Cennetmekân Sultan 2. Abdülhamid Han'ın torunu, evli ve çocuk sahibi olan Nilhan Osmanoğlu'nun iffetine dil uzatacak kadar pespayeleşmişti.

Yine Halk TV'de, Uğur Dündar'ın "Halkın Arenası" adlı programında canlı yayına katılmış, CHP'nin meşhur ilahiyatçısı Yaşar Nuri Öztürk ile "küfür"ün dibini bulmuşlardı...

Yaşar Nuri; "milletin a.. koyanların ben a.. koyacağım" derken, Müjdat Gezen de, Yaşar Nuri'ye destek vererek "ben yorgunum, benim için de koy" diyerek, seviyeyi "magma"ya kadar indirmişlerdi.