Muktedirler rahat durmuyor

Mütekellimler, fukaha, hatta filozoflar hayatımızı özgür irade mi şekillendiriyor yoksa isteyerek veya istemeyerek kudreti namütenahi olan Allahu Te'ala'nın belirlediği bir yazgıyı, bir kaderi mi takip etmek zorundayız.Kur'an-ı Kerim Allahu Zülcelal'in zatı gibi ezeli ve ebedi kelamı mıdır yoksa Allah'ın 'Kelam' sıfatı ezeli olmakla beraber Kur'an insanlığın muayyen bir zamanında yine Allah tarafından halk edilerek Peygamberimiz vasıtasıyla insanlığa mı indirilmiştirKebair işleyen hala mü'min midir Yoksa dinden çıkmış mıdır Ya da el-menziletü beyne'l menzileteyn'de midir Yani iman ile inkâr arasında bir yerde midirBunlar hassas konular, bazıları insanların aklına bile gelmez. Allahu Te'ala'nın namütenahi kudretine iman ediyorum, Peygamberimiz'in getirdiği kitabın hak olduğuna inanıyorum, sonrası nasıldır, merak eden araştırsın, öğrenilebiliyorsa öğrensin, bir delil bulabiliyorsa bulsun.İnsanların türlü türlü mizaçları var. Bu konulardaki görüşlerden birini beğeniyorsa benimsesin, beğenmiyorsa işine baksın.Fakihler, kelamcılar, filozoflar bu meseleleri sonuna kadar tartışabilsin.Fakat iktidar, sultanlar, emirler, halifeler bu tartışmalara burunlarını sokmasınlar.Kendileri bu görüşlerden birine kail olsalar bile insanları serbest bıraksınlar.Bir görüşü tutup, doğrusu budur deyip insanlara dayatmasınlar.Buna inanmayan sapıktır ben de sapıkları asacağım, keseceğim demesinler.Durmazlar.İlla ki burunlarını sokacaklar.Nasıl inanacağımıza, nasıl düşüneceğimize karışacaklar.Dini çok sevdikleri, korumak istedikleri için mi müdahale ediyorlarYoksa kendilerini çok sevdikleri için miTamam, vergileri alıyorsun, ülkeye, insanlara hükmediyorsun.Dini de kendi zevkine göre mi şekillendirmek istiyorsunBen soruları boşuna soruyorum.Muktedirler rahat durmaz. Belki de kendilerini"Zıllullah fi'l Arz" zannettikleri için!Abbasi halifesi Me'mun da rahat durmamış.Mustafa Akyol kitabında (Reopening Muslim Minds) "Mısır hiyerogliflerinden yeryüzünün ne büyüklükte olduğuna kadar bilginin izini sürmeye istekli aydın bir despot" diye bahsediyor."Mutezile'nin Kur'an'ın yaratılmışlığı doktrinini benimsemekle kalmamış -kalsa iyiydi- dayatmış da. Bütün alimleri Kur'an'ın yaratılmış olduğunu kabule zorlamak üzere bir sınamaya tabi tuttuğu engizisyon olarak da adlandırılan "mihne" (imtihan, eziyet) uygulamasını başlattı. Bu otoriter politika felakete dönüştü; muhtemelen Mu'tezile bundan doğrudan sorumlu olmasa da Mutezile'nin gayrımeşru hale getirilmesinden başka bir işe yaramadı."Halbuki Me'mun Bağdat'taki Eflatun'dan Pisagor'a, Hipokrat'tan Galen'e, Öklid'e Eski Yunan düşünür ve bilginlerinin eserlerinin tercüme edildiği, tartışıldığı