Balkanlar'ı kendi kaderine terk edersek, "cehennemin çocukları", Balkanlar'ı cehenneme çevirecek

İstanbul-Adıyaman uçağındayım Uçak havalandı ve delişmen bir bulut grubunun içine daldı Bir süre öyle gittik Kar-kış-bulut dansı başladı havada bulutlar arasında. Kar-kış-bulut ve güneş dansı, bir süre sonra daYoğun bir kar dağının içinde yol aldık bir süre Kar ve bulut dağında kayboldukSonra güneş yüzünü gösterdi bir anda. Tırmandıkça güneşe, daha fazla yaklaştık göklereDelişmen bulutlar arasında bembeyaz belirsizliğe doğru yol alırken bir anda güneşin yüzünü göstermesi, içimi ısıttı doğrusu.Uçak tırmandıkça yer de, bulutlar da aşağıda kaldı. Aşağıda güneş ışığıyla aydınlanan karbeyazı bulut tabakası kaldı yalnızca. Yer gitti, dünya bitti, bulutlar üstünde başka bir âlem baş gösterdi.Bu kışta bulut dünyasında güneşin ışınlarını görmek ne güzel!Hem aydınlık hem de iç ışıması!Uçakta en öndeyim, hostesler ilgilendiler sağ olsunlar güzel bir yer ayarladılar "yazı yazacağım, sakin, dingin bir yer ayarlayabilir misiniz deyinceYazıya geçmeden önce, "Selamünaleyküm hocam" diyerek biri yaklaştı yanıma. Menzilini bulmuş bir güzel insan. İskender Araz Bey kardeşim. İş adamı. "Hocam" dedi, "Talebelerinizin kitap ihtiyacı filan olursa kardeşiniz olarak biz buradayız," diyerek kartını uzattı. "Eyvallah kardeş, teşekkür ederim, var olun" dedim. Yazıya geçtim.Balkanlar'ı yazacağım bu yazıda Adıyaman uçağında.Uçakta yazı yazmak acayip kanatlandırıcı oluyor. Havada, bulutlar arasında siz de uçuyorsunuz zihnen aslında.En uzun soluklu yazılarımı uçak yolculuklarım sırasında yazdım.Rahatsız eden yok. Dikkatiniz dağılmıyor. Arada bir hostesler görünüyor, "Bir ihtiyacınız var mı efendim" diye soruyorlar. Teşekkür ediyorum sessizce göz ucuyla gülerekBALKANLAR ÜZERİNDE KARABULUTLAR DOLAŞIYORBalkanlar üzerinde delişmen de olsa akbulutlar değil, karabulutlar dolaşıyor kaç zamandır. Sadece Balkanlar üzerinde değil, pandemi nedeniyle bütün dünyada karabulutlar kol geziyorBosna'da 10 Ocak'ta otuz yıl önce Sırplar, Bosna'daki saldırıyı, vahşeti, tecavüzü başlattıkları günün yıldönümünde ürpertici bir kutlama yaptılar. İnsanın kanını donduran görüntüler eşliğinde. Bosna'yı alevler kapladı. Ürpertici sahnelere tanık oldu Bosna otuz yıl sonra bir kez daha!Cehennem'de bir mevsim gibiydi Sırpların alevli gösterileri!Cehennemin çocukları olduklarını gösteriyorlardı Sırplar bir kez daha.Sırp polis Dodiç bir milis gücü kurmuş. Gövde gösterisi yaptı milis gücüyle.Alçak bu Sırplar!Dağlılar!Barbarlar!Boşnaklara, Sancak'ta meydan okurcasına insanın kanını donduran bu ürpertici gösteriyi yaptılar.Boşnak halkı başına ne geleceğinden habersiz yaşıyor. Çabuk unutmuş gözüküyor Sırp soykırımını, tecavüzü. Tito özlemi ile NATO özlemi arasında salınıp duruyor Bosna halkı!Sadece Bosna'da değil bütün Balkanlar'da ürpertici bir rehavet var. Hem Tito hayranlığı hem Avrupa hayranlığı hem Amerika hayranlığı!BALKANLAR, TÜRKİYE'YE KİLİTLENMİŞ DURUMDABalkanlardaki Müslümanların İslâm'la ilişkilerini diri ve canlı tutmalarını Türkiye'nin varlığı, Türkiye ile kurulan ilişkiler sağlıyor.Balkanlar, Türkiye'ye bakıyor.Türkiye'de yaprak kımıldasa, deprem gibi hissediliyor Balkanlar'da.Balkanlar'ı gerçek özgürlüğüne kavuşturacak tek kaynak, İslâm. İslâmî kimliklerini de Türkiye'ye bakarak, Türkiye'ye umut bağlayarak koruyor Balkanlardaki Müslümanlar.Bizde İslâm ve Osmanlı her fırsatta inanılmaz bir şekilde aşağılanmalara, aşağılık saldırılara maruz kalsa da, Balkanlar'da