Gencecik beyinlere nefret tohumu ekiliyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylediği şu cümleler son derece kritik önemde: "Ülkemiz topraklarını da içeren 'vaat edilmiş topraklar' hezeyanıyla nükleer silah kullanma tehditleriyle sabrımızı zorluyorlar."

Bu konunun basite alınır bir yanı yok lakin ülke ve coğrafyanın gündemi stratejik öneme haiz konuların öne alınmasına mani oluyor.

Gün geçmiyor ki İsrail kabinesindeki bakanlar vaat edilmiş toprak safsatasına dair beyanlarda bulunmasın, 'Nekbe 2.0' gibi cümleler kurmasın.

Başbakan Netanyahu Yeşeya'nın kehanetinden bahsederken, Yahudi kültür ve mirasından sorumlu bakan Gazze'ye nükleer silahlarla saldırmaktan bahsediyor ve bunlar sadece son zamanlara ait söylemler değil.

Ariel Şaron'dan Menahem Begin'e, Moşe Dayan'dan Ben Gurion'a varıncaya kadar ülke yönetimindeki tüm İsrailli liderler bu söylemleri alenen dillendirdiler ve bizzat da uyguladılar.

Bu katliamlarına rağmen Uluslararası Ceza Mahkemelerinin koltuğuna bir tanesi bile oturtulmadı, onların gücü sadece Sırp kasaplarına yetti.

Konu sınırlarımıza kadar gelip dayandıysa ne yapmak lazım

Yapılacak en stratejik hamle bölgede Siyonist azgınlığın ve yayılmacılığının elini kolunu kırmaktır. Bu ise reaksiyoner ve saman alevi gibi yanıp sönen hamleler ile değil, uzun soluklu stratejik hamleler ile mümkündür.

Nasıl

Şunu artık hafızamıza ve idraklerimize nakşedelim: Teröre kurban verdiğimiz şehitlerimizin tetikçisi PKKYPG olsa da sebebi İsrail'in güvenliği adı altında sürdürülen arzı mev'ud kavramıdır. Bu yüzden Irak ve Suriye'yi İsrail ve Batı aparatı tüm terör örgütlerinden temizlemek ana eksenimiz olmalıdır.

Bunun dışında terör örgütlerinden temizlediğiniz bölge halklarına Türkiye olarak bir gelecek vizyonu çizmek ve sunmak da bizim omuzlarımızda bir sorumluluktur zira bizim içinde olmaktan imtina ettiğimiz her senaryoda bizi yalancı tanrılarına kurban olarak sunmaktan asla imtina etmiyorlar.

Bölgede yaşayan ülkemiz dışındaki Kürtler de Araplar da Türkler de geleceklerini, güvenliklerini, mutluluklarını ve refahlarını Ankara'nın çizdiği stratejik yol haritasında görmeliler.

Ama durun, bu konuda sizin adım atmanıza mani olsun diye bu ülkede nice tarlalar ekildi ve hala da ekilmeye devam ediliyor.

Kıblesi Tel Aviv olduğu tüm bilgi, belge ve dokümanlar ile sabit olan bu oluşumlar şu sıralarda gençlere tengricilik üzerinden ısrarla zehrini boşaltıyor. Bu tür merkezlerden üretilen haberlerin ya da argümanların tamamının maksadı Tel Aviv'in bölgedeki stratejik vizyonunu tahkim etmeye matuf fakat bunu ayırt etmek sütü sudan ayırt etmekten daha zor.