Vatanı yıkmayı hedefleyenler pisti yıktırmayacakmış!

Sen ki, CIA kuklası FETÖ'nün kaset kumpasıyla koltuğa oturtulmuş kişisin. Ağaç bahanesiyle kışkırtılan Gezi darbe girişiminin siyasi ayağı olmuşsun. FETÖ yargı darbe girişiminin sözcülüğünü yapmışsın. Savuşturulan 15 Temmuz işgal girişiminde FETÖ'yü aklamaya çalışmışsın. Devletin, PKK'ya silah bıraktırmayı hedefleyen çözüm sürecini baltalamak için elinden geleni yapmışsın. PKK'ya "özerklik" iddiasıyla şehirlerimizi işgal ettiğinde kol kanat germişsin. Terörle mücadelede güvenlik güçlerinin elini rahatlatacak kanunlara karşı olmuşsun. Suriye'de devlet kurdurulmaya çalışılan PKK-YPG'ye her türlü siyasi desteği vermişsin. DEAŞ ve PKK-YPG'ye karşı bütün sınır ötesi harekâtlara karşı çıkmışsın. Suriye'den en az 5 milyon daha mülteci göçünü önleyecek İdlib operasyonunun karşısına dikilmişsin. Libya tezkeresine "hayır" deyip 'mavi vatan'a karşı tavır almışsın. S-400'e karşı çıkıp, Yunan'a selam çakmışsın. PKK'nın, FETÖ'nün kurdurduğu partilerle ittifaka girmişsin. DHKP-C, PKK, FETÖ sempatizanı militanları partine doldurmuşsun. Yedi yıl önce PKK'nın partisi ile koalisyon kurma hayallerini milim değiştirmemişsin. PKK'nın 40 yıldır silahla elde edemediği özerk bölgeleri Anayasa taslağına koyup imzalamışsın. Şimdi diyorsun ki, Atatürk Havalimanı'nı yıktırmam, zinhar! Vatanı yıkmak için şu kadar eyleme imza atan kişi, havalimanını, pistini yıktırmazmış. Sanki yıkmaya çalışan varmış gibi. Oysa proje ortada; binalar duracak, iki pistten biri bugün olduğu gibi uçuşlara açık kalacak. Ama bu beyefendi bas bas bağırıyor, tehdit üstüne tehdit savuruyor. Üstelik burayı yeşil alana dönüştürmeyi hedeflediklerini geçmişte kendisi televizyonda söylediği hâlde. Dün Gezi'de ağaçlar kesiliyor diye İstanbul'u yakıp yıkanlar, bugün tam aksine Atatürk Havalimanı'na yapılacak millet bahçesine karşı öyle gürültü koparıyor ki Herhâlde iktidara geldiklerinde yeşil alan sözü hikâyeydi, aslında imara açacaklardı, bunun engellenmesine öfkeleri! O alanın hikâyesini bilirsiniz; Türkiye'nin ilk uçak fabrikasını kuran ama İsmet İnönü CHP'si tarafından engellenen Nuri Demirağ'a aitti. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk demir yolu müteahhidiydi; soyadı da buradan gelmekteydi. 1.250 kilometre hattı o inşa etmişti. Sonra daha büyük projeler üstlendi. Karabük Demir Çelik, İzmit Selüloz, Sivas Çimento, Bursa Merinos, Eceabat Havaalanı onun eseriydi. Boğaz'a köprüyü ilk o teklif etmiş; Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk projeyi çok beğenmesine rağmen İsmet İnönü'nün başında olduğu CHP hükûmetine kabul ettirememişti. Devrin en zenginlerindendi Sigara kâğıdı fabrikasından sonra 1936'da uçak fabrikası kurmaya yeltendi. İşte Yeşilköy'deki bu araziyi de deneme uçuşları, hangarlar ve tamirhaneler için almıştı. Aynı yere okul da kurdu, 1943'e kadar 290 pilot yetiştirdi. Tamamen yerli ilk uçağımız tek motorlu NuD-36 1936'da üretildi. Çift motorlu NuD-38 ise 1938'de indi banttan ve dünya havacılığı yolcu uçakları arasında A sınıfı belge aldı. Yani, önü kesilmese bugün bizim de Boeing'e, Airbus'a rakip uçağımız vardı. Gelelim hikâyenin acıklı kısmına Türk Hava Kurumu diye batak bir yer var ya hani! Daha önce birçok deneme uçuşu yapılan ve hiçbir problem yaşanmayan uçaklar için "Sipariş ettiğimiz uçakları bir de Eskişehir'de test edin" dedi. Piste güya